14. Yüzyılın Mimarî Şaheseri: Şah Rükn-i Alem Türbesi
Multan şehrinin merkezinde yükselen Şah Rükn-i Alem Türbesi, Delhi Sultanlığı dönemine ait bir başyapıt olarak öne çıkıyor. Gıyaseddin Tuğluk tarafından 14. yüzyılın başlarında inşa edilen bu türbe, sadece mimari zarafetiyle değil aynı zamanda tarihî ve dini önemiyle de büyük ilgi çekiyor.
Multan kentinin kalbinde yükselen Şah Rükn-i Alem Türbesi, Delhi Sultanlığı döneminde Tuğluklu Hanedanı Hükümdarı Gıyaseddin Tuğluk tarafından 1320 ile 1324 yılları arasında hayata geçirildi. Gıyaseddin Tuğluk'un öncelikle kendi adına inşa ettirdiği bu türbe, daha sonra sufi Rükneddin Ebü’l-Feth ve Sühreverdiyye yoluna mensup ailesine hediye edildi. Türbenin, bu mistik liderin kabriyle birlikte ailesine, yakınlarına ve takipçilerine ait birçok mezarı barındırdığı biliniyor.
Tuğluklu mimarisinin incelikli bir örneği olan bu 35 metre yüksekliğindeki türbe, sekizgen bir plana sahip. Her köşesinde minare formunda yapılar bulunan türbenin minareleri, ana kubbe ile uyumlu bir tasarım sergiliyor. Kırmızı kum taşından inşa edilen bu muazzam eserde, ahşap oymalı paneller ve renkli tuğla detayları göze çarpıyor.
Şah Rükn-i Alem Türbesi, 699 yıldır ayakta durması ve mimari zarafetiyle UNESCO Dünya Geçici Mirası Listesi'nde yer alıyor. Türbe, her gün binlerce ziyaretçiyi ağırlarken, kasım ayında düzenlenen Şebiarus törenlerinde ise 100 binin üzerinde kişiye ev sahipliği yaparak şehir genelinde resmi tatillerin ilan edilmesine neden oluyor. Şah Rükn-i Alem'in adı sadece Pakistan sınırları içinde değil, uluslararası alanda da yankı uyandıran bir mabed olarak öne çıkıyor.