ARGUVANI İLİÇ YAPTIRMAYACAĞIZ

Arguvan ve köylerinde doğanın talan edilmesine karşı yaşam hakkımızı savunuyoruz. Uluslararası vahşi kapitalist şirketler ile iş birliği içinde olan ulusal şirketler uzun yıllardır doğamızı talan etmekte ve yaşam alanlarımızı yok etmektedir. Son dönemde Arguvan ve köylerinde işsizliğe ve yoksulluğa bahane ederek, bu şirketler aracılığıyla yeni maden aramaları, sondaj kuyuları vurma, kum, taş ve mermer ocakları açma, JES'ler ve HES'ler yapılması için ruhsatların verilmesine yönelik birçok çalışma yürütülmektedir. Bu girişimler, Arguvan’daki işsizliği ve yoksulluğu azaltmayacağı gibi, başta doğa ve insan sağlığı olmak üzere, tüm canlıların yaşam hakkını tehlikeye atarak bedeli çok ağır olacaktır.

Arguvan köylerinde çevre ve maden sorunları ülkemizde ekonomik, sosyal ve siyasal bir kriz yaşamakta. İşçiler, emekliler, işsizler; bir bütün olarak emekçiler açlığa ve yoksulluğa mahkûm ediliyor. Zenginler ve yoksullar arasındaki ekonomik fark her geçen gün yoksullar aleyhine daha da artıyor. Ülkenin tüm gelirlerinin %75'ini ülkede yaşayan 500 kişi alırken, %25'lik gelirde 80.500.000 kişi kalıyor. İşsizlik sayısı 10 milyonu geçti, işçilerin ve emekçilerin alım gücü düşüyor. Kamuya ait fabrikalar ve sosyal tesisler- Sümerbank, Tekel tütün fabrikaları, şeker fabrikaları, tank palet fabrikaları ve niceleri- özelleştirme adı altında birer birer satılırken, ülkemiz üretim ve tarım ekonomisinden inşaat ekonomisine geçti. Yeryüzünde bir şey kalmayınca, bu kez yer altındaki madenleri çıkarıp "ülke ekonomisine katıyoruz" adı altında Arguvan’da olduğu gibi Türkiye’nin her tarafında büyük bir ekolojik yıkım yaşanıyor. Arguvan’da yeni maden aramaları, sondaj kuyuları vurulması ve madenlere yeni ruhsatların verilmesi ciddi bir ekolojik sorun yaşanacağını bizlere göstermektedir.

ÜLKEMİZİN VE ARGUVAN’IN ZENGİNLİKLERİNE YABANCI ŞİRKETLERE PEŞKEŞ ÇEKTİRMEYE CEVİZ

Onların yerli işbirlikçileri, para hırsı uğruna Arguvan’ın kayısı, ceviz, dut, elma, üzüm, armut, bal, alıç gibi önemli geçim kaynaklarına, hayvancılığa, yer altı ve yer üstü sularına, endemik bitkilere, insanlara ve doğada yaşayan tüm canlılara zarar vermektedir. Ekolojinin, çevrenin ve doğanın tahrip edilmesi sonucu, yeni kanser hastalıkları ve ölümlerle yüz yüze gelinecektir. Bu şirketlerin para hırsı uğruna Arguvan'ı İliç yaptırmayacağız. Arguvan halkının geçmiş tarihte biriktirdiği demokrasi kültürü, her zaman kendi değerlerine sahip çıkmıştır. Ekolojik ve doğa konusunda da aynısı olacaktır. Arguvan halkı bugün de yarın da yaşanacak

ÇEVRE TALANINA İZİN VERMEYECEKTİR.

Malatya çevre platformu sözcüsü Hasan kaya Kapitalizm gölgesini satmayacağı ağaca su vermez. Biz bu yörenin insanları, çevrecileri, aktivistleri ve doğa aktivistleri olarak yöremizin işsizlik ve yoksulluk sorunlarını çok iyi biliyoruz. Bunun çözümünün, sondajlarda ve madenlerde, kalifiye olmayan alanlarda çalıştırılarak 50-100 işçi ile çözülmeyeceğini biliyoruz. Yöreye gelen şirketler elemanlarını yanlarında getiriyorlar. İktidar yanlısı şirketler yaklaşık 20 yıldır Türkiye’nin başka yörelerinde, Bergama’da, Kaz Dağları’nda, Fatsa’da, Artvin’de, Erzincan’da, İliç’te, Karadeniz’in derelerinde, Rize İkizdere’de, Milas Akbelen’de Arguvan da yaşayarak. Arguvan İliç yaptırmayacağız.