ASGARİ ÜCRETİN YAŞAMSAL ÖNEMİ VE SOSYO- EKONOMİK YAPISI ÜZERİNE KISA NOTLAR.
Türkiye' de ki " Asgari Ücret Tespit Komisyonu " 11 Aralık 3024 Salı günü, 2025 Yılında ödenecek asgari ücret miktarını belirleyebilmek için toplandı. Fakat hiç bir karar almdadan dağıldı. Açıklanan haberlere göre iki kez daha toplanacakmış. Ülkemizdeki toplam nüfûsun en az yarısını, ücret geliri ile geçinenlerin de % 60' ını ilgilendiren asgari ücret miktarının Aralik Ayı'nın sonuna kadar mutlaka belirlenmesi gerekiyor.
Yeri gelmişken bir dil yanlışını düzeltmekte de yarar vardır. Asgari, en az, minimum, demektir. Halbuki nüfûsun belli bir oranı hatta bazı eğitimliler bile "asgari ücret" yerine "askerî ücret" terimini kullanmaktadır. Askerî sözcüğü askerlerle ilgili demektir. Asgari sözcüğü ile hiç bir bağı ya da bağlantısı yoktur. Doğrusu, askerî değil asgari ücrettir.
A- Tarihsel ve Kuramsal Çerçeve.
Avrupa'da, sanayi devrimi ile birlikte fabrikalar çoğalmış, kentlerdeki bu fabrikalarda sadece emek geliri ile geçinenlerin sayıları hızla yükselmiş, fakat işçi kesiminin eline geçen ücretler sefalet ücreti düzeyine inmiştir. İşçilerin ailece barınma, beslenme, eğitim, giyim--kuşam sağlık ve hijyen koşulları katlanılamaz düzeylere inmiştir. Gecekondulaşma çarpık kentleşme, kent yoksulluğu ve kırsaldan kentlere yönelen nüfús hareketleri sanayileşmenin istenmeyen yan ürünü olmuştur.
İşçiler ve işci ailelerinin içine düştükleri sefaletten kurtulabilmeleri için; sosyalist ya da komünist ideolojilerden ve çözümlerden farklı olarak kapitalist sanayi ülkeleri:
1- Mevcut hukuk sistemini işçiler lehine düzenleme, işçilere a- koperatifleşme, b- mesleki dayanışma, sendika kurma toplupazarlık yapma, c- siyasi parti ( işçi partisi) kurma ya da kendilerine yakın gördükleri siyasi partileri destekleme gibi ekonomik, mesleki ve siyasi haklar tanıma yollarını kabul etmişlerdir.
2- Ekonomik ve sosyal açıdan, işçi sınıfını, acımasız, otistik kapitalist piyasa ekonomisinin yarattığı sefalet koşullarını ortadan kaldırabilmek için "sosyal devlet", ya da devletin sosyal sorumluluklar yüklenmesi dönemi başlamıştır. Giderek, işsizlik, sağlık, emeklilik ve benzeri alanlarda sosyal güvenlik şemsiyesi geliştirilmiştir.
Yukarıda çok kısa olarak belirtilen nedenlere bağlı olarak devletler tarafından asgari ücret belirlenmesini çağdaş bir devletin kamusal görev ve sorumluluk bilincinin zorunlu bir sonucu olarak ele almak gerekir.
Eldeki verilere göre; asgari ücret dünyada ilk kez 1894 Yılında Yeni Zellanda' da uygulanmıştır.Bu uygulamayı, 1907 yılında Avusturalya, 1902 ' de İngiltere, 1938 Yılında da ABD takip etmiş ve asgari ücret uygulaması giderek sanayileşmış Batılı ülkelerde yaygınlaşmaya başlamıştır.
Türkiye'deki asgari ücret uygulamas ise, 1951 Yılında yürürlüğe giren 3008 sayılı yasa ile, sektörel düzeyde başlamış, 1967 Yılında çıkan 931 Sayılı Yasa ile de genelleşmıştir. Türkiye'dekin Asgari Ücret Komisyonu, işveren, işçi ve hükümet temsilcilerinden oluşmaktadır. Genellikle de taraflardan birinin, iktidara katılması, çoğu kez de ışveren ve hükümet temsilcisinin uzlaşması ile belirlenmektedir.
İşçi tarafı ise çoğunlukla karşı oy kullanmakla yetinmektedir.
B- Asgari Ücreti Nasıl Anlamak gerekir?
Her şeyden önce kuramsal olarak, asagari ücreti; hukuki, ahlaki, ekonomik ve sosyal açılardan birlikte değerlendirmek gerekir.
1- Asgarı ücret evrensel temel insan haklarına dayanır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne göre; ırk renk, dil din, mezhep, cinsiyet...ayrımı olmaksızın herkes yaşama hakkına sahiptir. Yaşama hakkına sahip olabilmek içinde bu hakkın başta can güvenlığı olmak üzere, beslenme, barınma, sağlık ve eğitim açısından hukuki güvence altına alınmış olması lazımdır.
2- Asgarı ücret aynı zamanda ahlaki ve vicdani bir ücrettir.Çünkü ahlaki ve vicdani olarak hiç bir kimse, hiç bir aile derin yoksullüğa, sefalete, çaresizliğe ve sahipsizliğe terk edilemez. Asgari ücretin düzeyi bir bakıma hükümetlerin adalet anlayışını yansıtır.
3- Asgarı ücret ekonomik bir ücrettir. Çünkü bireyleri ve aileleri asgari düzeyde de olsa yeterli bir gelire kavuşturmak, onları gelir eksikliği ya da gelir yokluğu ile başbaşa bırakmamak sefalete terk eetmemek gerekir.
4- Asgari ücret aynı zamanda sosyal bir ücrettir. Çalışanın ve ailesinin , biyolojik ve fiziksel gereksinmelerinin karşılanması kadar, asgari koşullarda da olsa, tatil, kitap, gazete, sinema, tiyatro hatta gezi gibi sosyal gereksinmelerinin de karşılanması gerekir. Çağımızın sosyal devletleri bu anlayıştadır.
C- Asgari Ücreti Nasıl Hesaplamak Gerekir.
Fransa 'daki asgarı ücret hesaplamalarından esinlenerek konuyu kısaca anlatmak lazımdır. Asgari ücretin üç ana bileşeni vardır. Asgari ücret bu üç ana bileşenin toplamı olarak hesaplanır.
1 - Yaşamsal Asgari Ücret ( salaire minimum vital).
Çalışan tek kışinin çağın gereklerine ve insani koşullarına göre; barınma, beslenme, enerji, iletişim, giyim ulaşım...gibi temel gereksinmelerini içerir.
2- Aile Asgari Ücreti. ( Salaire minimum familial).
Çalışanın aile üyeleri, örneğin üldeki ortalama aile büyüklüğü dikkate alınarak, tek kişi için düzenlenen yaşamsal asgari ücrete aile bireylerı için gerekli olan asgarı gelirin eklenmesi ile bulunur.
3- Sosyal Asgarı Ücret ( Salaire minimum social).
Aile içindeki tüm bireylerın gazete, kitap, sinema tiyatro, eğitim ve kültür faaliyetleri , gezi, ev dışında yemek için hesaplanan asgari payları içerir.
4- Toplam ( net ele geçen, güvenceli) Asgari Ücret ( Salaire minimum garantie total).
Toplam asgari ücret, net ele geçen ücrettir. Yukarıdaki üç başlıkta toplanan üç ücretin toplamıdır.
Toplam sagari ücret= yaşamsal asgari ücret + aile asgari ücreti + sosyal asgari ücret.
D- Asgari Ücret Mikktarı ve Enflasyon ilişkisi Nasıl. Yorumlanmalı?
Kuramsal olarak, asgarı ücreti indirip eflasyonu düşürmek ya da enlasyonla asgari ücret arasında bir bağ kurmak yanlıştır. Çünkü asgari ücret, yaşamsal özelliği nedeneniyle, hukuki, ahlakı, vicdani, ekonomik ve sosyal olarak zaten minimum düzeyde olduğu için dokunulmaz bir ücretir. Asgari ücreti kısmak bireyi ve aileyi sefalet bataklığına itmek anlamına gelir. Emekliler dahil, sosyal bir devlette hiç bir kimsenin, ailenin geliri asgari ücretten daha aşağı olamaz. Ayrıca asgari ücretten vergi alınmaması gerekir.
Enflasyomla mücadele, arz yönü ile bir üretim politikasıdır. Orta ve uzun vadede talebi yükselen alanlarda üretim miktarını ve ithalatı artırmaya dayanır. Talep yönü ile enflasyonla mücadele ise bir harcama ve tasarruf ilişkisidir. Faizleri gerekli oranda yüksek tutup gelir fazlası olanı harcamadan caydırıp tasarrufa yöneltme, tasarrufların reel getirisini artırma politikasıdır.
Asgarı ücretli demek, kıt kanaat geçinen adam demektir. Asgari ücretlinin her alamadığı ürün kendisinin ve ailesinin yaşamsal gereksinmelerinden kestiği ya da keseceği zorunlu bir üründür.Asgsri ücretli tasarruf yapamaz, ancak boğazından keser. Enflasyonla birlikte daha da yoksullaşır.
Son söz: Asgarı ücretll ; ülkedeki üretim ve verim düşüklüğünün, kaynak ısrafının, tarımsal ihmallerin, verimsız projelerın, yüksek maliyetlerin, geri teknolojilerin, montaj sanayisinin, irrasyonel itibar ( gösteriş) yatırımlarının, indirilemeyen, hatta azdırılan eflasyonun, işsizliğin, gelir dağılımı bozukluğunun, iç ve dış kaynak- harcama dengesizliğinin... sorumlusu ve günah keçisi değildir.
:Enflasyonun nedenleri ve sorumlular başka yerden aranmamalıdır. Baş sorumlular her zaman siyasi iktidarlardır.
Asgari ücret, hukuki ahlaki, sosyal, insani, vicdani bir yeterli bir gelir ücretidir. Hesaplar buna göre yapılmalıdır.
Halil Çivi.