Bu caminin eşi benzeri yok
İran’daki Büyük Selçuklu cami geleneğinin Anadolu’daki tek örneği olan Eski Malatya’daki Ulu Cami, firuze ve patlıcan moru renginde zikzak biçimli çini mozaikler, geometrik yıldız ve geçmeler ile yapılan süslemeyle Selçuklu mimarisinin günümüze ulaşan en güzel ve zengin örneğidir.
Malatya’nın Battalgazi ilçesi tarihi dokusuyla Türkiye’de ziyaret edilen sayılı yerlerde biridir. Camileri, kümbetleri, kervansarayı, kalesi, medreseleri, külliyeleri ve daha birçok tarihi eserleri içinde barındıran Eski Malatya, buram buram tarih kokuyor.
ANADOLU’DA TEK
Eski Malatya’da dikkat çeken en önemli tarihi eser ise Ulu Cami. Anadolu Selçuklu hükümdarı Alâeddin Keykubad döneminde, 1224 yılında yaptırılmıştır. Evkaf kayıtlarında ise caminin Keykavus b. Keyhüsrev zamanında (1211-1220) yapıldığı kayıtlıdır. Tuğladan yapılmış kısımlar ilk cami şeklini, taş olanlar ise daha sonra yapılan ilaveleri göstermektedir. Bu yapı dört eyvanlı plan denilen İran’daki Büyük Selçuklu cami geleneğinin Anadolu’daki tek örneğidir.
Tuğladan yapılmış kısımlar ilk cami şeklini, taş olanlar ise daha sonra yapılan ilaveleri göstermektedir. Bu yapı dört eyvanlı plan denilen İran’daki Büyük Selçuklu cami geleneğinin Anadolu’daki tek örneğidir. Mihrap önü kubbesine bitişik olup, ortasında bahçesi ve havuzu ile iç avlu planının esasını meydana getirmektedir. Ancak sonradan yapılan düzenlemelerle başlangıçtaki bahçe ve havuz işlevini yitirip, caminin dışındaki geniş alana taşınmıştır.
Cami, firuze ve patlıcan moru renginde zikzak biçimli çini mozaikler, geometrik yıldız ve geçmeler ile süslenmiştir. Ayrıca kubbenin içine firuze mozaik çinilerden dekoratif kufi yazıyla Mühr-ü Süleyman motifi şeklinde “Muhammed” ismi işlenmiştir, bilhassa mihrabın hemen önünde yükselen kubbe ile avlusunda bulunan çini süslemeler de kendine has özgünlüğüyle hayranlık uyandırmaktadır.
SELÇUKLU İŞÇİLİĞİNİN EN GÜZEL VE ZENGİN ÖRNEĞİDİR
Kesme taş ve tuğlanın ustalıkla kullanıldığı Ulu Cami, Selçuklu tuğla işçiliğinin günümüze ulaşan en güzel ve zengin örnekleri arasında yer almaktadır. Çini mozaiğin süslemede yaygın olarak kullanıldığı Selçuklu devrinde Ulu Cami, en güzel örnek olarak karşımıza çıkıyor. Devrinin özgün süsleme sanatları arasında önemli bir yere sahip olan tarihi camide, çini mozaik bezemelerle zenginleştirilmiştir. Sekizgen tambur üzerine oturan kubbesi bulunan Ulu Cami’nin doğu, batı ve güney olmak üzere üç ana kapısı bulunmaktadır.
Kitabesine göre mimarı Malatyalı Ebubekir oğlu Yakup, hattatı Ketebe Yakup oğlu Ahmed’dir. Kapı kemerinin üstündeki kitabede Kur’an ayetleri sonunda, 672 (1273 -1274) yılında caminin tamirinin emredildiği, ustanın da Üstad Hüsrev olduğu yazılıdır. Caminin orijinal ahşap minberinin üzerinde 21 kitabe yer almakta olup bu minber Ankara Etnografya Müzesinde sergilenmektedir. Günümüzde bulunan minber ise Malatya Söğütlü Camiden getirilmiştir ayrıca yapının 1900-1902’de yapılmış olan bir mihrabı daha bulunmaktadır.