DE LE GE

Birçok partide bu delegasyon formalite olsa da Cumhuriyet Halk Partisi'nde bu önemli bir olgudur ve  seçimler kıran kırana geçer. Özellikle feodal ilişkilerin olduğu ilçelerde daha da çetin geçer. Bu ilçelerin başını İzmir'in Çiğli ilçesi çeker. Çiğli'de yılardır bu feodal ilişkileri kullanıp bu durumu kendi lehine çeviren siyasetçiler var. Bunlardan biri de uzun zamandır Çiğli'de siyaset yapan ve uzun zaman  İlçe başkanlığı yapan Ali Rıza Koçer ve talebesi mevcut belediye başkanı Utku Gümrükçü geliyor. Siyaset tabiki ekip işidir. Muhalefette iken iyi bir ekipleri vardı. Çiğlililerin gözünde bir de yirmi yıllık süreçte aday olup, iktidar olamayan bir mağduriyet vardı. Sonra boynuz kulağı geçti ve iktidarı alıp getirdi. Peki sonra ne oldu? İlk yıl delege seçimi oldu ve büyük çoğunluğu bu arkadaşlar iktidarın verdiği rüzgar ile aldı. Sonra ne mi oldu? Kadrolar dışardan tahsis edilince ortalıkta ekip diye birşey kalmadı. Ancak verilen yığınla sözler vardı. Ve bu arkadaşların şansı yaver gitti, araya pandemi ve Genel Seçimler girdi. 4 yıldır keyifleri yerinde idi, kongre yapılmadı haliyle onlar da bu rahatlıktan olsa gerek 4 yıl önce onları bu koltuklara taşıyanları unuttu.  4 yıl boyunca aslında belediye ye 650 kişi alındığı iddiası var ancak aldıkları kişiler söz verdikleri delegeler değildi. Mesela belediyeyi kendi malı sanıp Millete tepeden bakan Özel Kalem'den tutun, Çiğli'de sanat ile uğraşan onca insan varken, Kültür Müdürü  bile  dışarıdan getirildi. Mesela Büyükşehir'de çalışırken koordinatör diye atanan, ancak neyi  kordine ettiği sonradan ortaya çıkan, 8.kattaki danışmanlar gibi bir çok kişi kendince kendine yer bulurken;  kordinatör dediğimiz arkadaş etrafını sözleşmeli memur yada Belediye şirketine kadrolu eleman aldırırken, 4 yıldır Kadın Kolları'nda sokak sokak dolaşan emekçilerin  çocukları bekliyor. Mesela yakın arkadaşını memur yaparken, aynı belediyeye eşi  işe alırken; her dönem delege olup size destek verenlerin çocukları neden alınmadı? İnsanlara verilen sözler niye tutulmadı ? Mesela sizinle hiç bir mücadele içinde  olmayan Çiğli dışından gelenler kimler tarafından alındı  Her dönem Yakakent'te parti militanı gibi çalışan, her seçimde delege olan partilileri neden işe almadınız? Mesela bu kordinatör arkadaş kaç tane akrabasını işe almış açıklama yapabilir mi? 23 yıldır peşinden her seçim koşan Egekent'teki partilinin  damadını 20 gün önce işe alırken hangi şartları koştunuz? Çocuklarını işe aldıklarınızdan ne talep ediyorsunuz? Eğer verdiğiniz sözleri tutmuş olsaydınız bugün delege seçiminde bunca Kamu gücünü kullanmanıza gerek olur muydu? İnsanları bu süreçte zor durumda bırakmanızı gerek var mıydı? Cumhuriyet Halk Partisi dünyada en köklü 3 partiden biridir, oy almak için onlarla pazarlık yapmak ayıp değil mi Tabi bu o çocuklarını işe sokanların değil, sizin ayıbınız. Delege seçimlerinde bu kordinatör partilileri arayıp içki masalarına, kahvaltılara hangi sebepler ile çağırıyor, ne pazarlıklar  yapıyor? Etrafındaki insanları işe aldırırken kimse ile pazarlık etti mi? 4 yıldır hem telefonlar, hem kapılar kapalı idi. Kadrolu özel keleminiz bu arkadaşlara randevu bile  vermezken Utku Gümrükçü bugün delege seçimleri için ev ev niye geziyor? Muhalefette iken Belediye Başkanı'nın müdahalesinden çok rahatsızlık duyardınız, aynı şeyi neden siz yapıyorsunuz?Başkan yardımcısı Cumhurbaşkanı seçimlerinde kılını kıpırdatmaz iken, şimdi nerede ise oniki bin üyeyi tek tek neden  arıyor, bu insanları yok sayarken bu günler aklına gelmedi mi? Madem dışardan okadar kadro getirdiniz, salın sokağa size oy toplasın. Kamu gücü ile insanları küçük düşürmekten vazgeçin. Çocuklarını işe koyan değerli partililer, o sizin en doğal hakkınız,  Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yıllarca derdi ki: Kömürü yardımı alın ama oyunuzu vermeyin" İktidara siz de aynı öyle yapın, aldırın çocuklarınızı ama oyunuzu vermeyin. Sizi bugüne kadar yok sayanı siz niye var edesiniz. Korkmayın, çocuklarınızı işten kimse  atamaz bundan emin olun. Ve çocuklarınızı işe almadan kesinlikle oy sözü vermeyin bu dört yılı göz önünde bulundurun derim yani işin özeti işinizi sağlama alın 

Yazımızı şairane bir dörtlük ile bitirelim: 

Unu koymuşsun kaptan,  yırtık eleğe 

Yaşlanırsan bir gün kolun girmez yelege 

Dört yıl sözünde durmayıp çelme atmışsın zalim  feleğe 

Sana muhtacım diyorsun şimdi kurtar beni delege