"EĞİTİMCİ ALAADDİN KURT, UZAKTAN EĞİTİM SİSTEMLERİ VE EĞİTİMDE SÜREKLİLİĞİN ÖNEMİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİ PAYLAŞTI"
Kürecik TV'de Hüseyin Ergün'ün sunduğu "Bizim Anadolu" programına konuk olan Denge Okulları Kurucusu ve Eğitimci Alaaddin Kurt, kendini ve hayatını kısaca anlattı.
38 yıllık bir eğitimci olan Kurt, eğitim sektöründe devlette ve özel sektörde her alanda hizmet verdiğini belirtti. Bu 38 yılın yaklaşık 31 yılını devlette öğretmenlik ve okul müdürlüğü, milli eğitim müdürlüğü olarak görevlerini sürdüren Kurt, daha sonra yaklaşık 10 yıl önce arkadaşlarıyla birlikte Çiğli'de bir özel okul açtıklarını söyledi. Şu anda 9. yılını bitirdikleri ve 10. yılına girdikleri okullarında eğitim sektöründe özel sektör olarak hizmet verdiklerini ifade etti.
Manisa doğumlu olduğunu belirten Kurt, 5 kardeşten biri olduğunu ve babasının hepsini okuttuğunu belirtti.
Üniversiteden mezun olduktan sonra 1985 yılında hocalarının kendilerine "Bu ülkede bayrağın dalgalandığı her yerde görev yapabilirsiniz" sözleriyle yollarını gösterdiklerini dile getirdi. 20 yaşında Malatya Tahtalı Köyü Örü Mezrası'nda elektrik, yol olmayan ve sadece köyün çeşmesinin bulunduğu yaklaşık 24-25 öğrencili 1'den 5. sınıfa kadar birleştirilmiş sınıfta öğretmenliğe başladığını da söyleyen eğitimci Alaaddin Kurt, ilk öğretmenlik deneyimini Malatya'da yaşadığını belirtti. Malatya'daki öğrencileri ve köydeki sıcak ilişkilerinin hala devam ettiğini ve görüştüğünü söyleyen Kurt, kar yağışıyla ilgili olarak da "1985 yılında Malatya'da muhteşem bir kar yağdı. Bu, benim yaşantımda önemli bir tecrübe oldu. Karda yolların kapanması, gıda taşınmaması ve donmak gibi zorluklara rağmen, o köyde hiç yemek yapmazdım. Köylülerin davetleriyle her akşam bir evde yemekli misafir olurdum. Bu süreçte bana burada güzel dostluklar oluştu, benim için dostlarım da çok değerliydi." Uzun yıllar geçse de halen arar sorarız birbirimizi diyor.
Hüseyin Ergün'ün Türkiye'deki eğitim sistemini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine şöyle devam etti:
Çinlilerin söylediği gibi, eğer bir yıl sonrasını düşünüyorsanız tohum ekin, on yıl sonrasını düşünüyorsanız ağaç dikin; ancak yüz yıl sonrasını düşünüyorsanız halkı eğitin. Eğitim, siyasi yapılara tercih bırakılmaması gereken ve siyaset üstü bir konu olan milli bir konudur. Eğitimde süreklilik esastır ve güncel ihtiyaçlara uygun insanlar yetiştirilmelidir.
Eğitim hayatın kendisidir ve bir çocuğun hayata atıldığı zaman tüm sorunları aşabilmesi için gerekli alt yapı eğitim yoluyla verilir. Eğitim alt yapısında aile, okul ve çevre olmak üzere üç önemli öge vardır. Eğitim ailede başlar ve aileler bilinçli olmalıdır, imkan sağlamakla iş bitmiyor.
Özel bir okul işletiyoruz, ancak en önemli dikkat ettiğimiz konulardan biri çocukların özel okulda olduğunu hissetmemesini sağlamaktır. Çocuklar tamamen devlet disiplininde yetiştirilmelidir ve tüketici mantıkla yetişmelerini doğru bulmuyorum. Bilgi para değildir, araştırarak, keşfederek ve tecrübe ederek kazanılır.
Benim hayalimdeki eğitim sistemi, Türkiye'de yaşayan 83 milyon insanı birbirine bağlayan, birbirine ödeşleştirmeyen, birbirini itmeyen ve yargılamayan bir sistemdir. Eğitim sistemi herkese eşit şekilde sunulmalıdır ve herkesin potansiyelini ortaya çıkaracak şekilde tasarlanmalıdır.
Uzaktan Eğitim Sistemi Öğretmenin Yerini Tutabilir mi?
Türkiye'de eğitim sektöründe deneyimli olan bir Milli Eğitim Şube Müdürü, uzaktan eğitim sistemleri hakkında görüşlerini paylaştı. Kendisinin de yer aldığı "Bizde eğitim" projesi ile Türkiye'de ilk kez online eğitim materyalleriyle eğitim verildiğini söyleyen müdür, uzaktan eğitim sisteminin hiçbir zaman iyi bir öğretmenin yerini tutamayacağını vurguladı.
Eğitim öğretmen ve öğrenci arasında gerçekleşen bir etkileşim olduğunu belirten müdür, öğretmenin konuyu aktarma yöntemleri, deney ve gözlemlerle öğrencinin öğrenmesini hızlandırdığını ifade etti. Bu nedenle uzaktan eğitim sistemlerinin yüz yüze eğitimin yerini tamamen alamayacağını savundu.
Uzaktan eğitim sistemi, özellikle pandemi döneminde kullanılan bir yöntem olarak önemli faydalar sağlayabilir. Ancak eğitimdeki temel unsurların başında öğretmenin ve öğrencinin yer aldığını unutmamak gerekir.
Bir eğitim sistemi nasıl olmalı sorusuna şöyle yanıt veriyor:
"Birbirine tepeden bakmayan din, ırk, cinsiyet, mezhep ayrımı yapmadan, bunları reddeden bir eğitim sistemi hayal ediyorum. Tüm insanları sevmemiz gerekiyor. İnsanı insan olarak sevmeliyiz, insana sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü vermeliyiz. İyi insan, iyi bir vatandaş olmayı öğretmeliyiz.
Mustafa Kemal Atatürk, "Kul değil vatandaş olacaksınız, yurttaş olacaksınız. Siz bir bireysiniz" dedi. Kadınlara din devlet işlerinin ayrılması, akıl ve bilim; kısaca en önemli şey, akıl ve bilgi. Tüm eğitim almış iyi ülkelerde akıl ve bilim öndedir."