EMO'DAN İNDİRİME TEPKİ: DÜZENLİ ZAM, SEÇİM YAKLAŞINCA KÜÇÜK BİR İNDİRİM
Elektrik Mühendisleri Odası 48. Dönem Yönetim Kurulu, Erdoğan’ın 'Bütün elektrik abonelerine yüzde 15 indirim' açıklamasını değerlendirdi.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) 48. Dönem Yönetim Kurulu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, elektrikte yüzde 15 indirim olacağı yönündeki sözleri üzerine bir açıklama yaparak, AKP döneminde elektrik fiyatlarının düzenli olarak zamlandığı ancak seçim yaklaştığında küçük bir indirime gidildiğini kaydetti.
EPDK’nin belli siyasi ve ticari odakların yararına faaliyet gösteren bir kuruma dönüştüğünü iddia eden EMO 48. Dönem Yönetim Kurulu üyeleri seçim sonrası geri alınma olasılığı yüksek olan bu indirimlerin kalıcı hale gelmesi için çarpık piyasa yapısına karşı yapısal önlemlerin alınması gerektiğini belirtti.
Yapılan açıklama şöyle:
“Son iki yılda dünya spot piyasalarında yaşanan geçici yükselişler gerekçe gösterilerek, ülkemizde başta doğalgaz ve elektrik olmak üzere enerjiye fahiş zamlar yapıldı. Ödeme güçlüğü çeken milyonlarca vatandaşımızın buzdolabı bile çalıştırmaktan çekindiği bu dönemde, artan enerji maliyetleri iğneden ipliğe tüm ürün ve hizmetlere zam olarak yansıdı.
Avrupa ülkeleri, Rusya-Ukrayna krizine rağmen artan maliyetlerin vatandaşa yansımasına bir düzeyde engel olurken, faturaların rahat ödenmesi için yurttaşlarına nakdi destek bile sağladılar. Enerji maliyetlerinin enflasyona etkilerini kısıtlamaya yönelik adımlar da atılırken ülkemizde ise geçtiğimiz yıl konut faturalarının doğrudan zamlandırılması yerine, maliyetler ağırlıklı olarak sanayi kuruluşlarına yansıtılarak, dolaylı zam yapıldı. Salgın sonrası dünya genelinde enerji üretiminin yeniden dengelenmesi ve Rusya-Ukrayna krizinin yarattığı belirsizlik ortamının da bir düzeyde dağılmasıyla birlikte spot piyasalarında ciddi oranlarda düşüş yaşandı. Bazı birincil enerji kaynaklarının alım satım değerleri salgın öncesi düzeylere kadar geriledi. Birincil enerji kaynaklarındaki dalgalanmanın dengelenmesiyle birlikte tüm dünyada son kullanıcıya yansıyan bedeller de düşmeye devam etmektedir.
Ülkemizde ise son elektrik tarifesi düzenlemesi 1 Ocak 2023`ten itibaren geçerli olacak şekilde gerçekleştirildi. Faturayı oluşturan ana kalemlerden biri olan "enerji bedeli" bir önceki döneme göre, düşük kademedeki (8 kWh/gün ve altı) meskenler için yüzde 35 oranında düşürülerek, 78.7 kuruş yapıldı. Aynı anda dağıtım bedeli ise yüzde 132 zamla, 77.8 kuruşa yükseltildi. Enerji maliyetindeki düşüş yok edilerek, dağıtım şirketlerine aktarılan bedelin artırılmasıyla, fatura toplamının sabit kalması sağlandı. Enerji maliyetlerinde yaşanan yüzde 32`lik düşüşün, yurttaşlara yansıtılmasına engel olunurken, elektrik dağıtım şirketlerinin tahsil ettiği bedelin ise yüzde 132 artırılması tercih edilmiştir. Oluşan çarpık piyasa yapısı gereği bugüne kadar enerji maliyetleri yükseldiğinde enerji bedeline zam, düştüğünde ise dağıtım bedeline zam yapılagelmektedir.
AKP hükümetlerinin iş başında bulunduğu 20 yıllık döneme bakıldığında, özellikle elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinin ardından tarife değişimleri hep yukarı yönlü olarak gerçekleşmiştir. Sözde "bağımsız" bir kuruluş tarafından "maliyet" bazlı belirlenen elektrik tarifelerinde bundan önce yalnızca 2019`da yerel seçimler öncesi konut faturalarında yüzde 10`luk indirim yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün (29 Mart 2023) seçim kampanyası kapsamında yüzde 15`lik bir indirime gidileceğini açıklamıştır. EDPK`nın yeni tarifede düşüş yapması durumunda AKP döneminde ikinci kez indirime gidilmiş olacaktır. Sadece seçim öncesine denk gelecek şekilde yüzde 10 ve yüzde 15`lik indirimlere gidilmesi anlamlıdır. Zam düzenlemeleri EPDK eliyle sessiz sedasız yürürlüğe sokulurken, en küçük indirim ise siyasi bir gösteriye dönüştürülerek, "müjde" olarak sunulmuştur.
Elektrik Mühendisleri Odası olarak; salgının ilk yıllında küresel düzeyde enerji maliyetleri yüzyılın en ucuz rakamlarına düştüğünde, indirim çağrısı yapmıştık. O dönem bile gündeme getirilmeyen bu indirimlerin seçim yatırımı olduğu şüphesizdir. Ucuz, kaliteli ve güvenilir enerjiye erişim tüm yurttaşlar için temel haktır. Bu hakkın güvenceye alınabilmesi için enerji alanı, ticari ve siyasi çıkarlardan uzak, ekonomiyi kamu yararına destekleyecek şekilde tarife belirleyebilecek özerk bir yapının yönetimine geçirilmelidir. Bu haliyle EPDK, belli siyasi ve ticari odakların yararına faaliyet gösteren bir kuruma dönüşmüştür. Seçim sonrası geri alınma olasılığı yüksek olan bu indirimlerin kalıcı hale gelmesi için çarpık piyasa yapısına karşı yapısal önlemlerin alınması gerekir. Kamunun yenilenebilir kaynaklara yatırım yapmadığı, özelleştirilen dağıtım bölgelerinin kamulaştırılmadığı bir geleceğin zam üretmeye devam etmesi kaçınılmazdır.”