ESKİ KIZILAY BAŞKANI'NDAN ÇADIR SATIŞINA ELEŞTİRİ: 'ÇOK BÜYÜK BİR İHANETTİR'

Depremlerin ardından dernek ve meslek kuruluşlarına çadır satan Kızılay'ı eleştiren eski Kızılay Genel Başkanı Akar, 'Kızılay asli görevlerinden sıyrıldı, holding idare etmeye başladı' dedi.

ESKİ KIZILAY BAŞKANI'NDAN ÇADIR SATIŞINA ELEŞTİRİ: 'ÇOK BÜYÜK BİR İHANETTİR'

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından mevcut Kızılay yönetiminin derneklere ve meslek kuruluşlarına çadır satmasına tepki gösteren eski Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, “Bu bence çok büyük bir ihanettir, çok büyük bir yanlıştır. Bunun kabul edilir tarafı yoktur” dedi.

Depremlerin ardından bölgedeki barınma sorunu hâlen devam ederken Kızılay’ın, sanatçı Haluk Levent’in kurucusu olduğu AHBAP Derneği ile Türk Eczacıları Birliği gibi birtakım kurum ve kuruluşlara çadır satmasına karşı da tepkiler devam ediyor.

2011- 2016 yılları arasında Kızılay Genel Başkanlığı yapan Ahmet Lütfi Akar da Kızılay'ın, depolarında bekleyen çadırları belirli bir ücret karşılığında satmasına tepki gösterdi. Akar, ayrıca Kılızay'ın 12 şirket kurarak holdingleşmesini, ülkenin dört bir yayına yayılmış 550 şubesinin kapatılmasını ve ehliyetsiz kişilerin yüksek ücretlerle dernekte çalıştırılmasını eleştirdi.  

'Ücret diye bir mefhum yoktur zaten Kızılay’da'

“Ücret diye bir mefhum yoktur zaten Kızılay’da” diyen Akar, şöyle devam etti:

“Devlet, bir şeyi vatandaşına verip de ücret alır mı; aynı bu Kızılay da iyilik örgütüdür. Onun için teşkilatlanmıştır. Kızılay, 155 yıllık bir kuruluş. 155 yıldır idealist, gönüllü insanlar tarafından yönetilen; finansmanı kendi içinde, halkın bağışlarıyla, kendisine bağışlanan gayrimenkullerden elde ettiği gelirlerle ve nihai olarak da Atatürk’ün Kızılay’a hediye etmiş olduğu Afyon Maden Suyu işletmelerinden edindiği gelirlerle bütçesini oluşturur, personelinin maaşlarını verir, lojistik malzemeleri temin eder. Eskiyince bunları yenileriyle değiştirir. Daha yeni afete hazır hâlde bekler. Bunun ücretini alma filan gibi durum söz konusu değildir. Bunun için asla ve asla ücret almaz. Asla bunların herhangi birini satmaz, meta hâline de getirmez.”

'Kızılay 12 şirketli bir holding hâline getirilmiş'

Kızılay’ın şirketleşmesine de tepki gösteren Akar, şunları söyledi:

“Kızılay 12 şirketli bir holding hâline getirilmiş. Bu son derece yanlıştır. Bir holding, ticari amaç güder, kâr amacı güder. Kâr için her şeyi yapar, nitekim yapıldı. Kâr için mevcut olan çadırlar dağıtılmadı, verilmedi ve satıldı bir şeye. Onlar gitti kurdular. Bu son derece büyük yanlış bir şeydir yani; AHBAP’a satmak, bilmem kime satmak filan. Kızılay’ın elinde ne varsa afette harcamak zorundadır, anında harcamak zorundadır, hem de öyle bekleyerek filan da değil. Şimdi bunlar bekletilmiş anlıyoruz ki bu çadırlar. Öyle ifade edildi. Sayın Genel Başkanın kendisi de ifadelerinde arkadaşlarının bunu yanlışlıkla yaptığını teyit etti. Böyle bir yanlışlık olmaz. Bu tür bir yanlışlığa Kızılay’ın tahammülü yoktur, insanların da tahammülü yoktur. Gerçekten büyük bir afetle karşı karşıyayız. 11 ilimize yayılmış, kilometrelerce bir alana yayılı, 50 bin kişiye yakın insanımızı kaybettiğimiz, 100 bin civarında insanımızın yaralandığı ve tedaviye muhtaç olduğu bir afetten bahsediyoruz.

Kızılay, çok garip bir şekilde elindeki 2 bin 20 çadırı götürüp kurmamış. Ondan sonra bir başka derneğe satmış. Bu bence çok büyük bir ihanettir, yani çok büyük bir yanlıştır. Diyelim ki bir an kabul edelim, ticarileştiniz, eyvallah, tamam filan ama böyle bunu bekletmek, bunu bir başkasına satmak, bunun için soğukta titreyen yavruların ölmesine, yaralanmasına, hastalanmasına sebebiyet vermek, insanların her bakımdan sarsıntı geçirmelerine sebep olmak son derece yanlıştır. Bunun kabul edilir tarafı yoktur. Yani her şeyin bir kılıfı bulunabilir. Yani şöyleydi, böyleydi, yetişemedik, gelemedik, lastik patladı vesaire filan gibi mazeretler ileri sürülebilir ama ‘Biz bunu başkasına sattık’ mazereti diye bir mazeret asla ve asla olmamalıdır. Bunu ileri süren de Kızılaycılığından şüphe etmelidir.”'Kızılay asli görevlerinden sıyrıldı, holding idare etmeye başladı'

Kızılay’ın 12 tane şirketi olduğunu da belirten Akar, şöyle devam etti:

“Bu şirketlerin 12 tane yönetim kurulu var. Anonim şirketi olduğu için yönetim kurulları var. Yönetim kurulları başkanı, otomatik olarak genel başkan, bunların hepsinin yönetim kurulu başkanlığını yapıyor. Yani siz o zaman işi gücü bıraktınız, Kızılay asli görevlerinden sıyrıldı, holding idare etmeye başladı. Holding idare etmek de kolay bir iş değildir. Yani bunun için mesai vardır. Demek ki siz mesainizi Kızılay’ın işlerini organize etmek, afet müdahalelerini daha evvelden planlamak, Türkiye Afet Müdahale programında kendisine düşen rolleri iyice ezberlemek, yerine getirmek için gereken tedbirleri almak yerine holdinginizin yarın öbür gün borsaya vereceksiniz ve kâr edip etmediğiyle alakalı konuları ekranlardan izleyeceksiniz. Bunlar yanlış şeylerdir. Kızılay’ın holding olması filanı da asla kabul etmiyorum. Halkımız da bunu kabul etmiyor ve etmeyecek, göreceksiniz. Bunları kapatmak zorunda kalacaklar.” (ANKA)