İLAHİYATÇI YAZAR CEMİL KILIÇ'A SOPALI-TEKBİRLİ SALDIRI: EVİMİN ÖNÜNDE BEKLİYORLAR!

İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç, saldırıya uğradığını duyurdu. Kılıç, “Ellerinde sopalarla Allahu Ekber deyip saldırdılar” dedi ve saldırganların evinin önünde beklediğini söyledi: “Evimin önünde bekliyorlar. Adeta Madımak gibi...” Toplama gözdağı verilmek istendiğinin altını çizen Kılıç, "Biz korkmadan çekinmeden mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. Kılıç'a saldıranlar henüz yakalanamadı.

İLAHİYATÇI YAZAR CEMİL KILIÇ'A SOPALI-TEKBİRLİ SALDIRI: EVİMİN ÖNÜNDE BEKLİYORLAR!

İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç, bugün öğlen saatlerinde evinin önünde saldırıya uğradı. "Ellerinde sopalarla 'Allahu Ekber' deyip saldırdılar. Kendimi eve zor attım" diyen Kılıç'ı CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu evinde ziyaret etti. Kaftancıoğlu'nun muayene ettiği Cemil Kılıç'ın ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kılıç'a saldıranlar henüz yakalanamadı.

Cemil Kılıç, ikinci paylaşımında ise saldırganların evinin önünde beklediğini söyleyerek, "Madımak gibi" ifadelerini kullandı.Evimin önünde bekliyorlar. Adeta Madımak gibi...

Bu arada, saldırı haberini alan CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, Cemil Kılıç'ı evinde ziyaret etti. Kaftancıoğlu, geçmiş olsun dileklerini ilettiği Cemil Kılıç'ı muayene etti.

"SALDIRMAYA VE SLOGAN ATMAYA BAŞLADI"

Uğradığı saldırı sonrasında koşarak evine sığındığını belirten Kılıç yaşananları anlattı.

Kılıç, “Yolda yürürken yukarıda bulunan caminin önünden geçerken, biri geldi bana selam verdi, iyi niyetle yaklaştı. Ben de olumsuz bir şey düşünmedim, herhangi bir önlem alma gereği duymadım. Pek çok sefer olduğu gibi yolda görüp hal hatır soranlardan biridir diye düşündüm fakat daha sonra yaklaşıp, 'Falan kişi misiniz' diye sordu. Ben de evet deyince, saldırmaya ve slogan atmaya başladı. Bağıra bağıra slogan atınca yanına başka kişiler de gelmeye başladı. Saldırı sonucu önce yere düştüm sonra ayağa kalktım. Ben de onlara karşılık vermeye çalıştım, verdim. Onlar daha kalabalıktılar. Önce saldıran tekti, sonra birkaç kişi daha geldi yanına. Saldıran kişide değil ama diğerlerinin ellerinde sopalar vardı. Ben o esnada çoğaldıkları için ister istemez eve doğru kaçtım. Kendimi eve zor atabildim. Slogan atmayı sürdürüyorlardı, ben de bunu basına duyurdum doğal olarak. Slogan olarak 'Allah-u Ekber' diyerek slogan atıyorlardı. Polis arkadaşlar buradalar, şikayetçi oldum” dedi.

“AYLARDIR TEHDİT EDİLİYORDUM”

“Yakın zamanda değil, aylardır tehdit ediliyordum” ifadesini kullanan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çeşitli terör örgütlerinden İBDA-C'den dahi tehdit aldım. Diğer bazı gerici gruplardan tehdit aldım. Ben yine de bu şekilde bir saldırıya cüret edebileceklerine bu kadar pervasızlık yapacaklarına ihtimal vermiyordum. Ne üzücü ki bu gerçekleşti. Bununla yalnızca bana değil tüm topluma bir gözdağı vermek istiyorlar. Biz korkmadan çekinmeden mücadelemizi sürdüreceğiz. Allah'a bir can borcumuz var başka bir borcumuz yok. Günü geldiğinde Allah yazdığında emaneti sahibine teslim ederiz. Can korkusuyla fikirlerimizi, açıklamaktan düşüncelerimizi dile getirmekten çekinmeyiz. Cumhuriyeti, demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri savunmaya devam edeceğim. Tehditler karşısında asla yılmayacağım. Burada evim dördüncü katta duyamamış olabilirim ama slogan atmayı sürdürmüş olabilirler. Sokakta sopalarla dolaşıyorlardı.”

TARİKATLAR İSTEDİ, GÖREVDEN ALINDI

Cemil Kılıç , 23 yıldır sürdürdüğü eğitimcilik görevinden geçen yılın aralık ayında ihraç editi. Gebze Süleyman Demirel Anadolu Lisesi’nde öğretmenlik yapan ve çeşitli tarikatların hedefi halinde olan Kılıç, "Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 23 yıllık eğitimcilik görevime son verildi. Tarikatlar istedi, MEB ihraç etti" sözleriyle haberi duyurmuştu.

Kılıç, geçen günlerde tekrar göreve döneceğini belirterek, şu mesajı paylaşmıştı:

"Sapık imam Halil Konakçı, İslam düşmanı Akit, sapık tarikatlar ve avaneleri, size bir haberim var. 97 gün önce ihraç edildiğim görevime yakında yeniden başlıyorum. Yargı, MEB'in işlemini hukuka aykırı bulup iptal etti. Ben boyun eğmem! Yaşasın Atatürk devrimi!"