İZBAN GÜVENLİK İŞÇİLERİNDEN MOBBİNG İSYANI
İZBAN’da taşeron firmaya bağlı güvenlik işçileri son zamanlarda yaşadıkları baskı ve mobbingi anlattı.
Hizmet vermeye başladığı günden itibaren gerek İzmir Banliyö Taşımacılığı Sistemi Ticaret AŞ’ye (İZBAN), gerekse taşeron firmalara bağlı olarak çalışan demiryolu işçilerinin çalışma koşullarından şikayetleri çok defa gündem olmuştu.
İzmir’in kuzeyden güneye en uzun hattında toplu taşıma hizmeti veren İZBAN’da taşeron firmaya bağlı güvenlik işçileri son zamanlarda yaşadıkları baskı ve mobbinge karşı Patronların Ensesindeyiz (PE) Dayanışma Ağı’na ulaşarak şikayetlerini anlattı.
400’den fazla güvenlik işçisinin 41 istasyonda çalıştığı İZBAN’da çalışanlar tuvaleti bile 30 dakikalık yemek ve mola süresi dışında kullanmalarının engellendiğini, hatta bazı istasyonlarda kapıların kitlendiğini, ayakta 7,5 saat yorucu şekilde çalıştıklarını ve kısa süreli oturmalarına dahi izin verilmediğini söylüyor.
PE Dayanışma Ağı’na ulaşan güvenlik işçileri, "memleket gibi İZBAN’da da 'Tek Müdürlük' sistemine geçildiğine" isyan ederek, "Bizlere, asıl olan görevimizi bırakıp istasyonlardan sorumlu olan, adına istasyon operatörü denilen şahısların kendi görevlerini de yaptırmaktadırlar. Örneğin eğitimini aldırmadan, yetki belgemiz olmadan drenaj kontrolü, jeneratör kontrolü, elektrik açma/kapama, yürüyen merdiven açma kapama gibi işleri bizlere yaptırarak güvenlik zafiyeti yaratmaktadırlar” dedi.
'Hiçbir kurum bize sahip çıkmıyor'
İşçiler “Biz İzmir’in en fazla yolcu taşıyan ve en uzun hattına sahip tren hattının güvenlik elemanlarıyız. Metro, deniz taşımacılığı gibi toplu taşıma hatlarında çalışan güvenlik görevlileri kadrolu çalışırken bir tek biz taşeron firmaya bağlı çalışıyoruz” diyerek sahipsiz bırakıldıklarını söylüyor.
İşe alınırken de çalışırken de görev tanımlarının kendilerine açık bir şekilde yapılmadığını ancak yasal olarak 5188 sayılı kanun gereği haklarının bilincinde olduklarını belirten İZBAN güvenlik işçileri, bağlı oldukları Güvenlik-İş Sendikası’nın da yaşadıkları sorunlara kayıtsız kaldığını söylüyor.
"İZBAN yöneticileri bize ne isterlerse o işi emrediyor. Yolcu kart basma, yolcuları perona indirme, bazen turnike görevlilerinin dahi işlerini yaptırmaya kadar emir veriyorlar” diyen güvenlik işçileri asıl işleri olan güvenlik görevini yaparken başlarına gelen olumsuz olaylarda ise sahipsiz bırakıldıklarını söylüyor.
400’den fazla güvenlik işçisinin çoğunun en az 1-2 devam etmekte olan adli davası olduğunu, aralarından bazılarının istasyonlarda yaşanan olaylar esnasında yaralandıklarını, tedavi süreçlerinde dahi ne sendikanın ne de İZBAN yönetiminin yanlarında olmadığının altını çiziyor. Görüştüğümüz bir güvenlik işçisi; “Dengesiz bir yolcuyu dışarı atmam emri amirden geliyor. O andan sonra tek başınıza kalıyorsunuz. Yolcu kavga çıkarıp bana da zarar verdiğinde karakolluk oluyoruz. Biz karakolda bir sürü sorunla uğraşırken, telefonla aranıp ‘ne yazılacaksa bireysel kayıt tutulacak yönetimi karıştırma sakın’ benzeri telefonlar alıyoruz” diyor.
İşçiler “Biz görevimiz dahi olmayan şeyleri yaparken mola saati dışında tuvalete gitmekten tutun da şapkamızı çıkardığımız ya da ayakta durmaktan yorulup da duvara kısa süreli yaslandığımız için hakkımızda tutanak tutulup savunma alıyorlar. Bu savunmalar sonrasında yevmiyemizden kesinti yapılarak para cezasına çarptırılıyoruz” diyerek yaşadıklarını anlatıyor.
'Mobbing yetmezmiş gibi bir de taciz ile karşı karşıyayız'
İZBAN çalışanları Alsancak’ta bulunan istasyon kontrol merkezindeki kamera sisteminin; yaşanabilecek olumsuzluklar, tren kaza ve arıza tespiti gibi olayları takip edebilmek amacıyla kullanılması gerekirken kendilerinin bu sistem üzerinden mobbing ve taciz ile karşı karşıya bırakıldıklarını ifade ediyor. Bu kamera sistemi üzerinden telsiz hatlarından herkesin duyacağı şekilde rencide edici biçimde uyarıldıklarını, bazen de özellikle kadın güvenlik elemanlarının bu uygulama sonucu tacizle karşı karşıya bırakıldıklarını belirtiyorlar.
'İnsanca çalışmak istiyoruz'
Ardı arkası kesilmeyen tutanaklar mobbingin bir aracı olurken diğer taraftan sürekli işten atılma tehdidi altında çalışmak zorunda bırakıldıklarını belirten İZBAN güvenlik işçileri, “İnsanca çalışma koşulları, baskı ve mobbing’in olmadığı bir çalışma ortamı istiyoruz. Asıl işimiz olan koruma, kollama, gözetleme işlerimizi yapmak istiyoruz. Yolcularımıza daha iyi hizmet vermek ve insanca çalışmak istiyoruz” diyerek taleplerini dile getiriyor.