"İZMİR'DE ŞAİRLER, HÜSEYİN ERGÜN'ÜN HİKAYESİNDE BULUŞTU."

TÜM DOSTLARA TEŞEKKÜR EDİYORUM

Benim Hikayem” etkinliğinde kısa bir konuşma yapan Hüseyin Ergün,” Dostlarım, bugün etkinlikte yer aldığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum. Sizleri sevgiyle, saygı ile selamlıyorum. Ben bugüne kadar aldığım her görevi laiki ile yaptım ülkenin kurucu partisi CHP Malatya İl Saymanı olduğumda görevimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Bugün üst yönetimin de bulunduğum iki gazete ve Kürecik TV'yi İzmirlilerle buluşturarak farklı bir yayın politikası izledik. Kürecik TV ve gazetemizle medyaya yeni bir soluk getirmek istedik. Yönetimim de olan medya ile her geçen gün daha da büyüyoruz. Umarım bu şiir yolculuğunda geleceğe bir Damla taşırız Değerli dostlarım benim için vefa. Önemli bir duygudur hayatta bana bir adımla gelene ben hep üç adımla gittim o yüzden vefalı olmak çok önemlidir. Bugün yanımda yer alıp bu salonu dolduran tüm dostlarıma teşekkür ediyorum. Her iki kitabım da maddi manevi olarak  emeği  geçen değerli hocalarıma  teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

ŞAİR YAZAR HÜSEYİN ERGÜN DÜNYADA KALMAK İSTİYORSANIZ ESER BIRAKIN

Değerli dostlar biliyorsunuz herkes Birgün toprak olup gidecek belli bir süre iyi yada kötü anılır ancak dünya da yaşamak istiyorsanız eser bırakacaksınız birde o eserlerle birlikte evlatlarınıza onurlu bir yaşam bırakın eğer evlatlarınıza bıraktığınız miras para ise o zamanı gelince biter ancak bırakacağımız onurlu bir yaşamın pahası biçilmez  hayatta düşersiniz kalkarsanız varlığımıza olanlar yokluğunuzda kaybolabilir ancak şunu bilmelisiniz para kişiye itibar kazandırmaz ancak itibar her zaman para eder aynı bugün beni yalnız bırakmayan siz değerli dostlar gibi iyi ki varsınız dedi.

AYGÜN EROĞLU MUROĞLU ŞİİRLERİNDE ULU OZANLARIN ETKİSİ VE GENEL BAKIŞ

Hüseyin Ergün (namı diğer Muroğlu) şiirlerini incelediğimizde, genellikle toplumcu şiirlerle karşılaşıyoruz. Muroğlu mahlası ile yazdığı şiirlerde yaşadığı toplumun ve kendi içindeki özdeğer (yani, bireyin kendine olan saygı ve sevgiyi esas alarak, dürüst bir şekilde davranabilme yeteneği) ile birlikte, evrensel doğrulara yolculuğunu görmekteyiz. Şiirlerinde Atatürkçü düşüncenin izlerini ve Alevi-Bektaşi inanışının Yedi Ulu Ozanından etkileri, hatta onlardan etkilenenlerin dahi etkilerini hissetmekteyiz.

Şimdi Muroğlu’nun şiirlerinden örneklerle, şiirlerindeki temalara yüzeysel olarak göz atalım, "Mustafa Kemal" isimli şiirinde;

...

Muroğlu der ki, sana söylemeye varmıyor dilim

Eğitim sitemi çöktü, yok oldu çağdaş bilim

Kapandı fabrikalar, dokuyamaz olduk halı kilim

Sana çok ihtiyacımız var, Mustafa Kemal

...

Dörtlükte "Eğitim sitemi çöktü, yok oldu çağdaş bilim" dizesiyle Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim sistemi tanımına, yani Atatürk'e göre eğitim, toplumu cehaletten kurtarmalı, toplumun bilgi ve ahlak düzeyini yükseltmeli ve öğrencilerin kabiliyetlerini ortaya çıkarıp geliştirmelidir. İşte Moroğlu bu dizesinde eğitim sisteminde gördüğü eksiklikleri ve çözümüne vurgu yaparken,

 "Kapandı fabrikalar, dokuyamaz olduk halı kilim" dizesiyle, Atatürk dönemi sanayi alanındaki en büyük atılım olan, 28 Mayıs 1927'de 10545 sayılı kanunla çıkarılan Sanayii Teşvik Kanunu ile gerçekleşmiştir. Bu yasa hem devletçiliğin anlamını ortaya koyması hem de milli sanayileşme politikasının başlangıcı olması nedeniyle ile çok önemlidir. Muroğlu dizesinde, sanayideki kalkınmanın hızlanmasına dair çözüme gönderme yapmaktadır. Ve şiirde de gördüğümüz gibi Muroğlu içinde yaşadığı çağın toplumsal sorunlarının çözüm yollarını Atatürkçü yöntemlerle olacağına inanmaktadır.

Muroğlu'nun esin kaynaklarını incelediğimizde ise Mahzuni Şerif izi var

 Yine bir şiirinde;

...

Gelir mi bilmiyorum bu zamların sonu

Nakliyeci ve üreticiyi suçlamak değil konu

Su ile çalışmıyor bizim İzzettin kamyonu

Motorine her gün, sabah zam akşam zam

...

 Bu şiir ise özellikle isminin benzerliği ile bana Aşık Mahsuni Şerif 'in "Zam Üstüne  Zam" türküsünden şu bölümü hatırlatıyor,

...

Gaz almayız yakmak için

Tuz almayız tatmak için

Gözümüz yok görmek için

Zam üstüne zam yapılır.

...

Gördüğünüz gibi Muroğlunun bu şiiri Mahsuni Şerifin dizelerine yapısal olarak değil fakat anlamsal olarak adeta naziredir.

Alevilik felsefesinde ve öğretisinde, toplumsallaşma, hakça yaşamak, eşit olmak, topluma adanma ve yaşadığı ana hizmet etmek esastır.

Aleviler inançlarını ifade ederken; “Allah, Muhammed, Ali” üçlemesini pusula tanım olarak kabul ederler. Bazı kesimlerin dediği gibi Hz. Ali’yi Hz. Muhammed 'den daha çok severler gibi söylemlerden de rahatsız olurlar. Hz. Muhammed yolun başıdır. Hz. Muhammed'e olan sevgilerini Alevi ozan olupta nefeslerinde ifade etmeyen yoktur. Örneğin Şah Hatayi bir nefesinde: “Daima fikrimde zikrin ya Muhammed ya Ali/Gönlümün evinde şükrün ya Muhammed ya Ali"

Bu örnekleri diğer Yedi Ulu Ozan' ların deyişlerinde, nefeslerinde ve şiirleride de görmekteyiz. Muroğlu'nun şiirlerinde bu inancın geleneklerini görmekle birlikte, Ulu Ozanları dizelerinde anarak, onlara olan bağlılığını da açıkça ifade etmektedir.

...

Muroğlu "Ah Be Gülüm" şiirinde bunu şöyle ifade eder bunu,

Böyle yazılmış desene be gülüm, benim bu alın yazım.

Çalınıp geldi, şah Hatayi, Hacı Bektaş, Pir Sultan'ın elinden sazım.

...

Sonuç olarak Muroğlu şiirleri gelenekten-geleceğe çıkılan bir yolda, gelenekçi bir anlatımdan taraf ve toplumcu-gerçekçidir diyebiliriz.

VEDAT ARAZ YOKSULLUĞA ŞİİR İLE BAŞKALDIRDI

Hüseyin Ergün’ün Anadolu’nun en ücra köşesinden tüm zorluklara karşı gelerek yaşamı boyunca mücadele ettiğini söyleyen Vedat Araz, “Hüseyin Ergün, Anadolu’daki yaşam mücadelesiyle yetişerek zorlu ekonomik şartlar altında kendisini geliştirdi. Hüseyin ağabey her zaman mücadele etti. Kendisinin hikayesi benim yaşam hikayemle benzerlikleri vardır. Şiirlerinde; Mahsuni Şerif’ten etkilendiğini görüyoruz. Tüm zorluklara rağmen bugün başarı öyküsünü yazdı. Yoksulluğa karşı şiiriyle başkaldırdı. Eline, beline, diline sahip olan Alevi geleneğinde yetişen Hüseyin ağabey ozan yönüyle de bilinmektedir” ifadelerini kullandı.