KILIÇDAROĞLU-ALTUN TARTIŞMASIYLA YENİDEN GÜNDEME GELDİ: CAMBRİDGE ANALYTİCA SKANDALI NEDİR?

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'yla Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun'un tartışması, 2018 yılındaki Cambridge Analytica skandalını yeniden gündeme getirdi.

KILIÇDAROĞLU-ALTUN TARTIŞMASIYLA YENİDEN GÜNDEME GELDİ: CAMBRİDGE ANALYTİCA SKANDALI NEDİR?

Kılıçdaroğlu yaptığı paylaşımda "Son 10 güne 2 gün kaldı. Ben son uyarımı yapayım. Fahrettin Altun, Serhat ve ekip arkadaşları Çağatay ile Evren; anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica'cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar çocuklar. SON UYARIMDIR!" demişti.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına yanıt veren Altun, "Demokrasiyi içine sindirmiş hiçbir siyasetçinin dedikodu ve iftira siyasetine tevessül etmesi, devletin kamu görevlilerini isim isim zikrederek hedef göstermesi kabul edilemez" demişti.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının ardından, 2018 yılında ABD seçimleri sürecine müdahale ettiği ortaya çıkan siyasi danışmanlık firması Cambridge Analytica yeniden gündem oldu.

Cambridge Analytica skandalı

Cambridge Analytica skandalı, ABD'de 2018 yılındaki başkanlık seçimi sürecinde, şirketin 50 milyon Facebook kullanıcısına ait verilerin usulsüz kullanıldığının ortaya çıkmasıyla yaşanmıştı.

Zamanla, Cambridge Analytica tarafından Facebook'ta veri ihlaline maruz kalan kişi sayısının 90 milyona yaklaştığı belirlenmişti.

Facebook CEO'su Mark Zuckerberg, veri ihlali skandalıyla ilgili ABD Kongresi'nde ifade vermiş ve özür dilemişti.

Skandalın ortaya çıkmasının ardından, şirket, veri ihlallerinin yanı sıra geçmişte pek çok ülkede seçimlere müdahale etmekle ve kirli anlaşmalarla suçlanmıştı.

Şirket, skandalların ardından 5 milyar dolar para cezasına çarptırılmış ve sonrasında kapatılmıştı

Şirketin özgeçmişi

Cambridge Analytica, 2013 yılında SCL Group isimli bir İngiliz şirket tarafından kurulmuştu.

“Davranışsal araştırma” ve “stratejik iletişim” şirketi SCL Group, 1990’lardan beri siyaset ve seçimlere müdahale ediyordu. Şirketin internet sitesine göre çalışma yürüttüğü yerler arasında Arnavutluk, Romanya, İtalya, Letonya, Güney Afrika, Nijerya, Kenya, Hindistan, Kolombiya ve Endonezya gibi pek çok kıtadan pek çok ülke bulunuyordu.

Cambridge Analytica, 2015 yılında ABD Başkanlık Seçimleri’nde Ted Cruz için çalışarak gündeme gelmişti. 2016 yılındaysa şirket Donald Trump için çalışmanın yanı sıra, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çekilmesi için yapılan referanduma da müdahale etmişti.

Şirketin sosyal medya verilerini kullanış biçimi uzun süredir biliniyordu. Ancak 2018 yılında yayımlanan bir kayıt, şirketin CEO’su Alexander Nix’in siyasetçileri hedef almak için seks videoları, rüşvet ve şantaj da dahil olmak üzere pek çok yöntemi kullandığını göstermişti. Üstelik kayıtta “güzel Ukraynalı kadınlardan” ve yasadışı olabilecek işler yaptıklarından bahseden Nix, kullandıkları yöntemlerle övünüyordu.

200'den fazla seçime müdahale

Cambridge Analytica’ya dair ortaya çıkan bilgiler, kuruluşun küresel çapta 200’den fazla seçime müdahale ettiğini göstermişti.

Alexander Nix’e ait görüntüler, Nix’in “Kenya’daki güçleri” konusunda övündüğünü ortaya koyarken, şirketin 2013 ve 2017 seçimlerine müdahalesi muhaliflerin tepkisini çekmiş ve şirkete karşı soruşturma talebini beraberinde getirmişti

Ayrıca Kenya’ya dair tartışmalar, 2012 yılında Dan Muresan isimli bir Cambridge Analytica çalışanının Nijerya’da şüpheli ölümünü de tekrar tartışma konusu haline getirmişti.

2013’ten beri ABD'de onlarca seçime karıştı

19 Ekim 2015 tarihli Washington Post haberine göre şirket yalnızca 2014 yılında ABD’de “kongre, senato ve eyalet seviyesinde 44 seçime” dahil oldu. Aynı haberde Ted Cruz’un şirkete ödediği miktar 750 bin dolar olarak gösteriliyor.

Elinde tuttuğu seçmen verileri ve kullandığı diğer yöntemlerle kısa sürede ABD’de popüler hale gelen Cambridge Analytica, sonrasında faaliyetlerini daha da artırdı. Bütün süreç boyunca varlığı ve neler yaptığı açık olarak bilinen ve hakkında pek çok haber çıkan şirketin CEO’su, 2016 ABD Başkanlık Seçimleri sırasında Hillary Clinton’ın kayıp yazışmalarını ele geçirmek için de çalıştı.

Şirket bunun için WikiLeaks ile de görüştü, fakat Julian Assange’dan olumlu yanıt alamadı.

Şirketin Rusya bağlantısı

Cambridge Analytica ile ilgili bir başka tartışma konusuysa, Trump hakkındaki “Rusya desteği” iddialarındaki rolüydü.

Trump’ın Rusya ile ilişkilerini gizlemesi sebebiyle görevden aldığı danışmanı Michael Flynn’in, Cambridge Analytica yönetiminde yine “danışmanlık” göreviyle bulunduğu belirtiliyordu.

Rusya müdahalesine ilişkin soruşturmayı yürüten Robert Mueller’in Aralık ayında Cambridge Analytica’dan başkanlık seçimlerinde çalışanların isimlerini istemesi, bağlantının önceden de bilindiğini gösteriyordu.