KILIÇDAROĞLU:YAŞANANLARA SİYASET ÜSTÜ BAKMAYI, İKTİDARLA HİZALANMAYI REDDEDİYORUM

Depremin etkilediği illerden olan Hatay'da bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'Çok net söyleyeyim, bu sürecin başlıca bir sorumlusu varsa oda Erdoğan'dır. Protokoller, bürokrasi bitti' dedi.

KILIÇDAROĞLU:YAŞANANLARA SİYASET ÜSTÜ BAKMAYI, İKTİDARLA HİZALANMAYI REDDEDİYORUM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in de bulunduğu heyetle birlikte Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerde en ağır hasarı yaşayan illerden Hatay'a gitmişti.

Saat 00.30'da sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla "1 saat sonra burada bulaşalım" çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, yaşadığı internet sorunu nedeniyle saat 02.24'te sosyal medya üzerinden paylaştığı video ile açıklamada bulundu.

'Çöküş tam da sistematik rant siyasetinin sonucudur'

Kılıçdaroğlu, söz konusu videoyu, "Halkımızın halini yerinde gördüm. Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum. Bu çöküş tam da sistematik rant siyasetinin sonucudur. Erdoğan’la, sarayıyla ve rant çeteleriyle hiçbir zeminde buluşmayacağım. Ben halkımın kavgasını vereceğim. Sonuna kadar" notu ile paylaştı.

Yaptığı açıklamada bürokrasinin ve protokollerin bittiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, CHP'li belediye başkanlarına "Belediye başkanlarımıza söyledim kaynak sağlamak için ellerinde  geleni yapacaklar. Bürokratik engel mi koyuyorlar? Yapın, dinlemeyin. Bu halka ekmek, battaniye bulmak için tutuklanmanız gerekirse, tutuklanın" çağrısında bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının satır başları şöyle:

'Bürokratik engelleri bu kez kabul etmeyeceğiz'

İktidara buradan seslenmek istiyorum. Kovid sırasında çıkarttığınız bürokratik engelleri bu kez kabul etmeyeceğiz. Gerekli yardımları en çok ihtiyaç duyulan yerlere olabildiğince hızlı taşıyacağız.

Saray'ın siyaseti ile de, pr çalışmalarıyla da, yalan dolan haberleriyle de artık ilgilenmiyoruz. Mesela, bakanlar pr için konvoylarla dolaşıyorlar. Ancak burada felaketin koordinasyonu için gerekli tedbirler alınmamış. Türkiye'nin bu konudaki birikiminden de yeterince faydalanılmamış. 

'Devlet nasıl yönetilir bilmiyorlar'

Bu felaketlerde kamu kurumlarının, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği önemli ama belediyelere karşı siyasi bir tavır var. Birçok sivil toplum örgütü de baskı altında yok edildi.

Askerimiz de yeterince sokulmadı. Dün sahada 3 bin 500 asker vardı. Doğal bir arama kurtarma personeli olan madencilerimizin sevkinde maalesef çok geç kalındı.

Özetle, her konuda sınıfta kaldıkları gibi, bunda da kaldılar. Devlet nasıl yönetilir bilmiyorlar. Vallahi de bilmiyorlar, billahi de bilmiyor. 

'Bu sürecin başlıca sorumlusu Erdoğan'dır'

Çok net söyleyeyim, bu sürecin başlıca bir sorumlusu varsa oda Erdoğan'dır. 20 yıldır ülkeyi, depreme hazırlamayan bu iktidardır. Onun için de kendisiyle görüşmeyi asla düşünmüyorum.

Bu meseleyi asla ama asla siyaset üstü de görmüyorum. Bu duruma bizi onun siyaseti getirdi.

Deprem vergilerini çetelere yedirttiler, hani nerede o para? O paralar da yok. Ömrü boyunca her biçimde devlete vergi veren halk ihtiyacı olduğunda devleti yanında göremedi.

Varsa yoksa seçim, varsa yoksa saray. Bu ülkeyi ne zaman batırsa 'Yanımda olun' çağrıları yapıyor. Hadi oradan. Seninle işim olmaz, olmayacak da. 

İnsanlarımızın halini gördükçe öfkem artıyor. Birileri bu ülkenin kaynaklarının nerelere harcandığının hesabını vermek zorunadır. Onun için birilerinin felaketi yumuşatma çabalarına destek vermeyi asla düşünmüyorum. 

'Tutuklanmanız gerekirse, tutuklanın'

Belediye başkanlarımıza söyledim kaynak sağlamak için ellerinde geleni yapacaklar. Bürokratik engel mi koyuyorlar? Yapın, dinlemeyin. Bu halka ekmek, battaniye bulmak için tutuklanmanız gerekirse, tutuklanın.

Ağız dalaşı, protokoller, bürokrasi bitti. Çünkü söz bitti, söz. 

'Hem üzgünüz, hem öfkeliyiz'

Milyonlarca insanımız sokaklarda, imkanı olan gece arabasında uyuyor. Binlerce canımız enkaz altında, yaralıyız.

Hem üzgünüz, hem öfkeliyiz. Artık onarma, iyileştirme zamanıdır. Milletimiz zaten daynışma içindedir. Benim, Erdoağn ve Saray'ı ile dayanışmama gerek yoktur. Başkanlarım gün boyu yanımdaydı, ben onlara güveniyorum. Milletimiz v