KORUNAN ALANLARDA HES YAPIMINA YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI
TMMOB'un açtığı davada, korunan alanlarda hidroelektrik santralleri yapılmasını düzenleyen yönetmelik değişikliğinin yürütmesi durduruldu.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) açtığı iki davada yargı bir yürütmeyi durdurma ve bir de iptal kararı verdi.
Korunan alanlarda hidroelektrik santral yapılmasını düzenleyen yönetmelik değişikliğinin yürütmesi durdurulurken, sulak alanlarda yapılaşmanın önünü açacak olan yönetmeliğin bir maddesi iptal edildi.
5 Mart 2022 tarih ve 31769 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”e karşı TMMOB tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı açılan davada, korunan alanlarda hidroelektrik santral yapılmasını düzenleyen madde iptal edildi.
Davada bazı maddelerin yürütmesinin durdurulması ve iptali talep edilmişti. Dava dilekçesinde değişiklik Yönetmeliği ile sit alanlarının yapılaşmaya açılmaya çalışıldığı, en üst düzeyde koruma statüsüne sahip ‘kesin korunacak hassas alanların” ayırt edici özelliklerinden olan yapılaşma yasağının kaldırıldığı, düzenlemelerin hukuki belirlilik ve hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturduğu, Yönetmelikte bulunan amaç ve tanımlara aykırı düzenlemeler getirildiği, daha önce verilmiş yargı kararlarına aykırılık teşkil ettiği, nitelikli doğal koruma alanlarını tahrip edici düzenlemeler içerdiği belirtilmişti.
'Geri dönüşü olmayacak tahribata yol açar'
Danıştay 6. Dairesi tarafından yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin verilen karara yapılan itirazda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu doğal sit alanı niteliğindeki nitelikli doğal koruma alanları ile sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarında, hidroelektrik santral yapımı gibi, korunması gerekli doğal alana etki olasılığı yüksek olan bir tesise izin verilmesi halinde, HES’lerin ana bölümleri olan baraj alanı, baraj seti, baraj seti arkasındaki rezervuar suyu alanları, su giriş kapıları, tüneller gibi yapıların bu alanlara geri dönüşü olmayacak bir şekilde tahribata yol açacağı gerekçesiyle Yönetmeliğin 8. maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendinde yer alan “hidroelektrik” ibaresi ile 9. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “hidroelektrik” ibaresinin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.
Sulak alanlarda yapılaşmayı artıracak maddeye iptal kararı
19 Mart 2021 tarih ve 31428 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. ve 2. maddelerinin iptali istemiyle TMMOB tarafından Tarım ve Orman Bakanlığı’na karşı açılan davada Danıştay 6. Dairesi birinci maddenin iptaline karar verdi.
Dava konusu değişiklik Yönetmeliği ile Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğine eklenen “zorunlu altyapı projelerinin” ibaresi ile sürdürülebilir kullanım bölgesi tanımı uyarınca bu alanlarda yapılabilecek ekonomik faaliyetler, alanın ekolojik dengesine zarar verecek ve mevcut geleneksel yöntemlerle sürdürülmesi esasına aykırı olarak alanda yapılabilecek faaliyetlerin genişletilmesi ve alanını yapılaşmaya açılması, ekosistem bütünlüğünü tahribata uğratmasına sebep olacağı, “zorunlu altyapı projelerinin” ve “kamu yararı kararının” hangi merci tarafından verileceğinin açıklanmayarak hukuki belirsizliğe yol açtığı dava dilekçesinde ileri sürülmüştü.
Danıştay 6. Dairesi tarafından verilen kararda dava konusu düzenlemede yer alan “kamu yararı” kavramın hangi kurum ya da merci tarafından alınacağının belirli olmadığı, “zorunlu” ifadesinin muğlak olup gerçekleştirilecek altyapı projelerinin ne gibi durumlarda zorunlu kabul edileceğine ilişkin herhangi bir belirleme yapılmadığı, yine “altyapı projeleri” ifadesinin neleri kapsadığı ve zorunluluk halinin ortaya konulamadığı; dolayısıyla düzenlemenin hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkesine aykırılık taşıdığı, takdir yetkisinin keyfi uygulamalara yol açabilecek şekilde kullanılmasına imkan sağlayacağı, sürdürülebilir kullanım alanlarının ekolojik yapısının bozulmasına neden olacak uygulamalara yol açacağı gerekçesiyle Yönetmeliğin 1. maddesinin iptaline karar verdi.