MALATYA İÇİN DEPREM RAPORU!
Hacettepe Üniversitesi’nin deprem raporunda Malatya’yla ilgili olarak çok sayıda yetersizliğe dikkat çekildi. Eski yapı stokuna da dikkat çekilen raporda kolon ve kirişlerdeki imalat hataları detaylı bir şekilde anlatıldı.
Kahramanmaraş merkezli depremler ilgili olarak Hacettepe Üniversitesi deprem bölgesiyle ilgili olarak hazırladığı raporunu açıkladı.
YÜZDE 52’Sİ 2001 ÖNCESİ YAPILAR
Raporda imalat hataları dikkat çekerken: “TÜİK verilerine göre Malatya ilinde 2021 yılı itibariyle hane sayısı 230.499 adettir. Malatya ilindeki binaların yaklaşık olarak %52’si 2001 yılından önce inşa edilmiştir. Bu nedenle Malatya ili yapı stoğunun tasarımında, 1975 yılında yürürlüğe giren deprem şartnamesinin baskın olduğu söylenebilmektedir. Malatya ilinde yıkılan binaların bir kısmı yığma binalardan oluşmaktadır. Bunun temel sebebi, eski bir yapı stokunu temsil eden yığma binaların büyük bir çoğunluğunda mühendislik hizmetinin alınmamış olması ve deprem esnasında kısa periyotlarda (yığma binalar gibi rijit yapıları etkileyen) meydana gelen büyük talep ivmelerinin olduğu düşünülmektedir” denildi.
KUVVETLİ KOLON ZAYIF KİRİŞ UYGULANMADI
Hacettepe Üniversitesi’nin hazırladığı raporda yumuşak kat düzensizliği ve ağır çıkmaların büyük problemlere neden olduğu vurgulanırken: “ Malatya ilinde hasar alan betonarme binaların dıştan ilk incelenmesi esnasında göze çarpan problemlerin yumuşak kat düzensizliği ve ağır çıkmaların olduğu söylenebilmektedir. Bu tip binaların giriş katlarında kat yüksekliklerinin fazla olması ve dış cephelerde dolgu duvar bulunmaması yumuşak kat olarak adlandırılan düzensizliğinin oluşmasına yol açmıştır. Ayrıca, ağır çıkmanın bulunduğu kat ve üzerindeki katlarda ağır bölme duvar hasarları da gözlemlenmiştir. Ağır çıkmalar bazı binalarda lokal göçmelerin oluşmasına da sebep olmuştur. Malatya ilinde diğer illerden farklı olarak kolon ve perdelerde daha yoğun plastik mafsallaşma tespit edilmiştir. Bunun temel sebebi incelenen diğer illerde deprem taleplerinin daha fazla olması kaynaklı plastik mafsallaşan binaların yıkılmış olması olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, kirişlerde hasar gözlemlenmeksizin kolonlarda ve perdelerde görülen ağır hasarlar kuvvetli – kolon zayıf kiriş prensibinin uygulamada yerini bulmadığına işaret etmektedir. Ek olarak kabuk betonu ezilen bazı kolonlarda donatı burkulmalarının da gözlemlendiği belirtilmelidir. Bazı binalarda bölme duvarların ve pencere açıklıklarının yanlış pozisyonlandırılmasından kaynaklı kısa kolonlar oluşmuş ve kolonlarda ağır kesme hasarları meydana gelmiştir” denildi.
DEPREM YAKLAŞIMI YANLIŞ
Raporun Malatya ile ilgili son kısmında eleştirilere sıralanırken: “Bina tasarımında kullanılan can güvenliği yaklaşımının ülkemiz gibi çok kollu faylanmaya sahip ülkelerde rasyonel bir çözüm olmadığı özellikle Adıyaman, Malatya ve Elazığ illeri incelendiğinde anlaşılmaktadır. Malatya ve Elazığ illeri son yıllarda Van depremleri ve Elazığ depremleriyle oldukça zayıflamış bir yapı stokuna sahiptir. Yer ivmelerinin diğer aşırı hasar alan illere göre göreceli olarak düşük kalmasına rağmen Malaya ve Elazığ illerindeki hasar tespiti yapılan binaların yaklaşık olarak, sırasıyla, %65 ve %26’sı ağır hasar almış veya yıkılmıştır. Bu gözlem, ülkemizde tasarım depremi sonrası ağır hasara yakın bir hasar alma ideolojisinin ülkemiz gibi bir ilin birden çok fay sisteminden yakın zaman içinde sarsılma olasılığı yüksek yerleşimlere uygun olmadığının ispatıdır. Bu nedenle, tasarım aşamasında bazı aşırı tasarım ilkelerinin (minimum perde alanı / kat alanı oranı, minimum kolon alanı / kat alanı oranı, sismik izolatör uygulaması zorunluluğu, kat sönümleyici uygulama zorunluluğu gibi) zorunlu tutulması gerekliliği bulunmaktadır. Bu zorunluluklar uygulanırken binaların kullanım amaçları ve nitelikleri de dikkate alınmalıdır. Bu maksatla, konutlar için bina önem katsayısının arttırılması, hemen hemen her deprem sonrasında karşılaşılan aşırı 06 ŞUBAT 2023 – Kahramanmaraş Pazarcık (Mw=7,7) ve Kahramanmaraş Elbistan (Mw=7,6) Depremleri İnceleme Raporu 1 6 6166 mafsallaşan merdiven detaylarının tekrar gözden geçirilmesi ve şartnamelere özel ilkeler eklenmesi, yumuşak kat ve ağır çıkmalar için şartnamelere kısıtlayıcı tedbirler ve tasarım ilkelerinin geliştirilmesi gerekmektedir” denildi.