MEB yine rotayı tersine çevirdi
İktidar eğitimi yapboz tahtasına çeviren tarzından vazgeçmiyor. Lisede sınıf tekrarına son veren karardan 11 yıl sonra dönüldü. Eğitimciler, “Temel sorunlar çözülmezse birçok öğrenci sınıf tekrarı yapacak” dedi.
AKP döneminde sayısız bakan ve sistem değişikliğine gidilen eğitimde öğretim yılının başlamasına 2 gün kala sistem yine değişti. Yapboz tahtasındaki son değişiklikle lisede sınıfta kalmayı geri döndüren yönetmelik oldu. Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre, ders ortalaması 50 olan öğrencilerden en fazla 3 dersten başarısız olanlar, sorumlu olarak bir üst sınıfa geçebilecek. Ancak liselerde 4 ders ve üzeri dersten başarısız olanlar bir üst sınıf geçemeyip sınıf tekrarı yapacak.
Yönetmelik son yıllarda özellikle lise son sınıf öğrencilerinin sık başvurduğu açık liselere geçişi güçleştirecek. Yönetmelikle milli sporcular, koruma kanunu kapsamındaki öğrenciler, şehit ve gazi çocukları ve örgün öğretim hakkını kaybeden öğrenciler gibi istisnalar dışında açık liseye nakil ve geçiş olmayacak.
Bu eğitim yılında 9’uncu sınıflardan başlanacak uygulamayı değerlendiren uzmanlar, sınıf tekrarının temel sorunları çözmeyeceğine, kalıcı adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti.
SINIF MEVCUDU ARTAR YENİ SIKINTI DOĞAR
Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınıf tekrarı kararının eğitimdeki sorunları çözemeyeceğine dikkat çeken Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Öğrencilerin, veliler tarafından desteklenmesi gereken bir eğitim sistemi var, ek kaynak alabilen başarılı, alamayan başarısız oluyor. Okullarımız arasında uçurum olması, her öğrencinin kamusal, parasız ve bilimsel eğitime ulaşamaması temel sorun” dedi. Özbay, şu görüşleri dile getirdi: “Yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda olanlar ve sınav odaklı eğitim nedeniyle sınava hazırlanmak isteyenler açık liseye geçiyordu. Öğrencinin örgün eğitimde olması önemli. Fakat öğrencinin diğer yönlerinin yok sayıldığı bir sistem var. 2 kez sınıf tekrarı yapan öğrenci yine açık liseye gidecek.”
Eğitimdeki temel sorunların kaldırılmadığı takdirde birçok öğrencinin sınıf tekrarına düşeceğini belirten Özbay, “Bakanın bu tavrı doğrudur ancak sınıfta kalmaların artması beraberinde birçok sorunu getirecek. Kalabalık olan sınıfların mevcudu, öğrenci-öğretmen dengesizliği artacak. Çocuklar sınıfta kalınca disiplin, güvenlik anlamında yeni sorunlar doğacak. Sistemi değişenle devamsızlıktan sınıfta bırakmamakla övünen siyasi iktidar aynı. Okula devam özendirilmeli, sağlanmalı. Öğrenci başarısızlığından cezalandırılmaktansa buna sebep olan durumlar iyileştirilmeli. Sporda başarılı olan öğrenci, matematikte başarısız olduğu için sınıfta kalmamalı. Bireyin gelişmiş yönlerini güçlendirip istihdam bunun üzerinden yapılacak şekilde planlanmalı. Sınıfta kalma savunulacak bir şey değil.”
ALTERNATİF ARAYIŞI BAŞLAYABİLİR
Okullarda başarı oranının düştüğüne dikkat çeken Rehberlik Uzmanı Salim Ünsal, “Sınıf tekrarı doğru bir karar, öğrenci başarılıysa sınıfı geçmeli, başarısızsa kalmalı. Okullar arasında eğitim standartı sağlanabilmeli. Üniversite sınavında sadece 3-5 soru yapabilen kişiyi liseden mezun ediyoruz. Burada liselerdeki ölçme değerlendirme sorgulanabilir” diye konuştu.
Ünsal açık liseye ilişkin de şu görüşü paylaştı: "Açık öğretim, örgün eğitimi aksatan uygulama oldu. Öğrenciler, 11. ve 12. sınıfta açığa geçerek sınava yönelik çalışıyorlardı. Açığa geçişi zorlaştırmak örgün eğitimin sabit olması için iyi ancak açık öğretim kapısını kapatırsanız çocuklar farklı alternatif arayışına girer. Bu da özel okula geçişte hareketlilik yaratabilir. Çocuklar pandemiden sonra yüz yüze eğitimde okulların eskisi gibi faydalı olmadığı düşüncesi geliştirdiler. Eğitim nitelikli olursa alternatif arayışı olmaz.
İPİN UCU ÇOKTAN KAÇTI KALICI ÇÖZÜM GEREK
Eğitim-Sen Eğitim Uzmanı Erkan Aydoğanoğlu tahminen 1 milyon 700 bin öğrencinin açık öğretimde okuduğunu belirterek “3 milyonu aşkın çocuk örgün eğitim dışında. Bunun çözülmesi lazım. İpin ucu kaçtı, geçici değil kalıcı çözümler gerekiyor. Açık liseye geçişin önüne getirilen engeller, imam hatip veya meslek liselerine adrese dayalı otomatik kaydı yapılan öğrencilerin açık liseye gitmesinin önüne geçmek için yapılıyor olabilir. Bu da bakanlığın okullaşma politikasının sonucu” dedi. Aydoğanoğlu son olarak şunları söyledi: “Bakanlık dinci bir nesil yetiştirmek istiyor, pedagoji sıfır. Çocukların laik, bilimsel, eğitim alması için somut adımlar lazım. Eğitimin niteliği düzelmeden, makyaj tarzındaki düzelmelerle olmaz.”
12 YILIN NE YARARI OLDU?
4+4+4 sistemi 12. yılına girerken bu yıl 1 milyon 700 bine yakın öğrencinin liseden mezun olmasını beklediklerini belirten Rehberlik Uzmanı Salim Ünsal, “Son sınıf düzeyinde sınava girenlerde 300-400 bin artış söz konusu ve bu rekabeti artıracak. Bu yıl YKS’ye 3.5 milyon öğrenci girdi, şimdi ise bu sayı 3 milyon 700 bini geçebilir” diye konuştu. Ünsal şunları söyledi: “Bu beraberinde üniversite kapısındaki yığılmayı etkileyecek. 4+4+4 sisteminin 12. yılı fakat biz hâlâ ilkokulun 5, ortaokul ve lisenin 4 yıl olduğu sistemin kazanımını görmedik. Sistemin çocukların akademik başarısına, alınan eğitim süresine göre farklı bir yansıması olmadı.”