Metin Göktepe katledilişinin 28. yılında mezarı başında anıldı
Evrensel muhabiri Metin Göktepe, gözaltında polislerce katledilişinin 28. yılında mezarı başında anıldı.
Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe, gözaltında polislerce dövülerek katledilişinin 28. yılında, İstanbul Esenler’de bulunan Kemer Mezarlığındaki mezarı başında anıldı.
Anmaya Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal, Metin Göktepe’nin ailesi, soL TV Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Kazbek, TGS, DİSK Basın-İş, Cumartesi İnsanları, İHD, Emek Partisi, TKP, CHP, DEM Parti, EHP, TİP, DİSK Bölge Temsilciliği, Haziran Direnişinde hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, Divriği Kültür Derneği, Türkiye Alevi Dernekleri Federasyonu ve çok sayıda gazeteci katıldı. Sık sık, “Özgür basın susmadı susmayacak” “Metin Göktepe ölümsüzdür”, “İnadına hepimiz birer Metin'iz” sloganlarının atıldığı anmada “Tutuklu gazeteciler serbest bırakılsın”, “Metinler ölmez Evrensel susmaz”, “Evrensel yazıyor Metin yaşıyor” dövizleri taşındı.
'Metin'i unutmayacağız, unutturmayacağız'
Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal, o dönemde Evrensel Gazetesi’nin yayın hayatına yeni bir başlamış bir gazete olarak izleyeceği yolun devlette ve sermayede uyandırdığı öfkenin sonucunda Metin Göktepe'nin katledildiğini dile getirdi. Özdal sözlerine şöyle devam etti:
"90'lar Türkiye’sinin bir yandan Kürt sorunun militarizm edilmesi, ülkenin şiddete boğulması diğer yandan da büyük kentlerde emekçilerin dinci, milliyetçi etkilere kuşatıldığı topyekûn saldırı döneminde bu saldırının bir sivil uçunun da basına yöneldiği bir dönemde Metin Göktepe katledildi. 90'larda ekilen tohumların sonuçlarını yaşıyoruz bugün. Fakat Metin Göktepe'nin acı kaybı, gazetemizin bundan sonraki nesillerinde de yaşayacak olan özlem ve öfke bıraktı. Bildiğimiz bir şeyi acı bir kayıpla öğrenmiş olduk."
İşçi sınıfının emekten, tüm ezilenlerden yana bir gazeteciliğin nasıl bir düşmanlıkla karşı karşıya olduğunu gördüklerini aktaran Özdal, şöyle konuştu: "Onun cesaretine sahibiz. Onun ataklığına sahip olmaya gayret ediyoruz. Bundan sonra da öyle yapacağız. Metin Göktepe bizim çalışma arkadaşımızdır. Bize bıraktığı bu izler her yazı işleri toplantımız da vardır. Her faaliyetimizde vardır. Gazeteci arkadaşlarımızın muhabir arkadaşlarımızın yanındadır. Onlara bir şeyler fısıldamaktadır. Metin Göktepe Evrensel Gazetesinin hala en kıdemli çalışanıdır. Onu unutmayacağız. Unutturmayacağız, hem yeni gazetecilere genç gazeteci kuşaklarına anlatacağız hem de işçi sınıfı anlatacağız Metin’i."
'Haber barikatın arkasında olsa da Metin alıp gelen bir gazeteciydi'
Daha sonra söz alan Göktepe’nin kardeşi Meryem Göktepe, "Mesleğini inadını sürdüren tüm basın emekçileri, Metin'in yol arkadaşları, gazetesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bu korkunç cinayetin üstünü örtülmesine izin vermeyen herkes hoşgeldi" diyerek konuşmasına başladı.
Annesi Fadime Göktepe’nin selamlarını da getirdiğini söyleyen Meryem Göktepe, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Fatih Polat söyler ve ben bu cümleyi çok severek kullanırım; haber barikatın arkasında olsa da Metin alıp gelen bir gazeteciydi. Metin'e verebileceğimiz çok iyi haberler yok. Hala düşünce suç. Hala insanlar düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde. Gezi tutsakları olmak üzere. Hepimiz Gezideydik ama birkaç arkadaşımız şu an tutsak. Emek sömürüsü katmerlenerek artıyor. Yoksulluk en olmadığımız şekillerde hayatımızı etkiliyor. Fakat Metin bir şey bıraktı. Olumlu bir miras. Hala Metin Göktepe gazeteciliği yapmak isteyen ve yapan onun izini süren gerçeğin peşini kovalayan genç gazeteciler bütün. O zulme rağmen bütün o korkutmalara sindirmelere rağmen soruşturmalara gözaltına alınmalara rağmen yürüten genç gazeteciler var. Buradan cezaevinde olan o genç gazetecilere ve düşünce tutsaklarına selam olsun diyorum."