OTORİTER VE TOTALİTER TEK ; KİŞİ YÖNETİMİNE DAYALI SİYASİ REJİMLERİN BAZI ÖNEMLİ SAKINCALARI ÜZERİNE KISA NOTLAR.

Ülkeler, toplumlar kişiler ve kişilik özelliklerinden bağımsız olarak; siyaset sosyolojisinin öğretilerine göre, acaba tek kişi erkine ve yönetimine dayalı otoriter ve totaliter rejimlerin günümüze kadar ortaya çıkmış başlıca sakıncları neler olabilir?
Bu sakıncalar çok kısa olarak aşağıdaki gibi özetlenebilir.
1- Otoriter ve totaliter rejimlerde demokratik denetim mekanizmaları, şeffaf yönetim ve hesap verme zorunluluğu ol(a)madığı için, şeffaf olmayan, kapalı, flu bir siyasi yönetim biçimi ortaya çıkar. Bu tür rejimlerde, zamanla giderek otoriterleşme ve yönetimde bireyselleşme ve keyfileşme eğilimi başlar.
2- Otoriter ve totaliter rejimler zamanla baskıcı, engelleyici ve korkutucu bir siyasi yapıya neden olabilirler. Böyle rejimlerde İnsanlar birbirlerinden kuşku duymaya başlar. Hekes, siyasi iktidarların yanlışlarını dile getirmekten ve kendi görüşlerini açıklamaktan korkar duruma gelir. Korku kültürü ve korku iklimi yaygınlaşabilir. Toplumsal güven ve onay üzerine inşa edilmiş bir siyasi rejim yerine korku üzerine inşa edilmiş bir siyasi rejim ortaya çıkar.
3- Bu tür rejimlerde hukuka güven yargıya saygı ve hukukun üstünlüğü ortadan kalkabilir.
Yargı kurumlarına ve yargıçlara güven giderek azalır ya da kaybolabilir. Yargıçlar hukuk kurallarından öteye, hissettikleri merkezi siyasi baskılar nedeniyle, hukuk ilkelerine ve vicdan özgürlüğüne dayalı karar üretemez duruma gelebilirler. Hukuk devleti, giderek katı bir otoriter ve totaliter " kanun devleti" ne dönüşebilir.
İnsan hakları ihlalleri artabilir.
Hukukun üstünlüğu yerine, tek kişi üstünlükleri, siyasi liderlerin yanılmazlıkları propagandası yapılabilir. Hukukun üstünlüğü, yerini keyfi, sultani hukuka bırakabilir.
4- Böyle rejimlerdeki mesleki kuruluşlar, barolar, sivil toplum yapıları, sendikalar, vakıflar, dernekler ve benzeri örgütlenmeler arasında siyasi , sosyol ve okonomik rekebet eşitsizlikleri oluşur. Haksızlıkları ve fırsat eşitsizlikleri ortaya çıkabilir. İktitidar yanlısı olanlar kayırılır ya da hoş görülebilrken, iktidar çizgisinde olmayanlar cezalandırılabilir.
5- Otoriter ülkeledki siyasi partiler arasında, özellikle de seçim dönemlerinde , iktidar partisi yararına ve muhalefet partileri zararına seçim eşitsizlikleri doğabilir Muhalif siyasi partilerin ve muhalif kurumlar ve kişilerin çeşitli gereçler ve yollarla sesleri ve faaliyetleri kısıtlanabilir. Hatta engellenebilir. Kamu olanakları ve kamu kurumları siyasi iktidarı desteklemek için kullanılabilir.
Otoriter ve totaliter rejimler, siyasi rakiplerini sindirebilmek için asılsız kara propaganda faaliyetlerine başvurulabilir. Çeşitli yollarla, muhalif olma olasılığı olan seçmenler üzerinde çeşitli, ekonomik, sosyal, idari ve kültürel baskılar kurulabilir.
Toplumsal sorunların çözümü için , seçimlere ve seçim sonuçlarına olan güven azalabir. Siyasi iktidar değişimleri için seçimler bir çözüm yolu olmaktan uzaklaşabilir.
Böyle dönemler ve durumlarda siyasi rejimler ve siyasi iktidarlar, ya tam diktatörlüğe doğru evrilebilir; ya da toplumlarda seçim dışı iktidar degiştirme seçenekleri bile tartısılır duruma gelebilir.
6- Eğer siyasi yönetimler şeffaf ve hesap verebilir olamazsa:
-Kamu kaynakları çeşitli gösteriş harcamarı ve gösteriş yatırımları nedeniyle savurganca kullanılabilir.
- Eş, dost, ahbap kayırmacılığı,( nepotizm ), yolsuzluklar ve rüşvet olayları yaygınlaşabilir.
- Muhalif basına ve muhalif aydınlara sansür ve çeşitli engellemeler uygulanabilir. Bireysel mesleki liyakat yerini siyasi iktidara sadakata bırakabilir.
- Eğer hesap verme yolları tıkanır ve hesap sorulma olasılıklari ortadan kalkarsa, devlet kararları ve kamu kurumlarının işleyiş düzeni ve yönetitilmesi ile ilgili kararlarda akıldışılık ve keyfilikler ortaya çıkabilir. Keyfi kararlar hukukun üstünlüğünden daha önemli roller oynamaya başlayabilir.
7 - Otoriter ya da yotaliter tek kişilik siyasi iktidarların temel özelliklerinden birisi de toplumsal ötekileştirme ve bölünmelere zemin hazırlamak ; toplumu etnik, kültürek , dini, sosyal ve siyasi nedenlerere dayalı olarak bibirlerine zıt sosyal katmanlara kutuplara ayırmak olabilir. Böyle durumlarda, farklı toplumsal katmanlar arasında, uzun vadede, toplumsal bütünleşmeye engel olacak derin fay hatları oluşabilir. Toplumsal birlik ve bütünlük tehlikeye girebilir.
Sonuç:
Yukarıda çok kısa olarak özetlenen sosyolojik nedenler bize şunları göstermektedir. Tüm aksaklık, gecikme ve eksikliklerine karşın yine de en çağdaş, en etkin, en kolay düzeltilebilir ve en iyi işleyen siyasi rejimler; kuvvetler ayrılıgına, hukukun üstünlüğüne, yargı bağımsızlığına, everensel insan hakları- din ve vicdan özgürlüğüne, sansürsüz ve dürürüst basına dayalı, demokratik, laik, sosyal hukuk rejimleridir.
Bu nedenle siyasi rejimlerde , hukukun üstünlüğü, güçler ayrilığı, yargı bağımsızlığı, şeffaflık, hesap verilebilirlik, dürüst siyasi rekabet, özgür ve dürüst ve adil seçimler büyük önem taşır.
Eğer bir toplumda bu temel siyasi özellikler kaybolursa, demokrasiler zayıflar, ekonomiler zarar görür. Tolumsal yapılarda da tamiri zor fay hatları ve bölünmeler ortata çikar.Toplumsal birlik, bütünlük ve " beka" yani toplumsal kalıcılık tehlikeye girer.
Kıssadan hisse:
Yukarıda sayılan nedenlerden dolayı, evrensel insan hakları ve çağdaş demokratik değerlerle güçlendirilmiş " demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti" olan Türkiye Cumhuriyeti için mevcut tarihsel deneyimleri ve demokratik kazanımları hiçe sayarak , maceracı irrasyonel yeni siyasi rejim arayışları içine girmek abesle iştigal olmalıdır.
Halil Çivi. 16.02.2025