SEL BÖLGESİNDE YURTTAŞLAR TEPKİLİ : "NE KIZILAY NE DE AFAD YARDIM ETTİ!"

Depremin vurduğu Urfa ve Adıyaman’da acı bilanço artıyor. Yaşanan felakette 18 kişi hayatını kaybederken, 3 kişiyi arama çalışmaları dün de sürdü. Selden etkilenen yurttaşlar, iktidarın afete yönelik politikalarını eleştirerek “Devlet büyüklerimiz gelip bir halimizi görsünler” diye konuştu.

Urfa’da Abide Köprülü Kavşağı’nda dün 1 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı. Yaşanan felakette Urfa’da 16, Adıyaman’da ise 2 kişi hayatını kaybetti. Böylelikle sel felaketinde can kaybı 18’ya çıktı. Öte yandan Mardin Kızıltepe’de önceki gün yağışla birlikte debisi yükselen dereye düşen 11 yaşındaki Fatma Sezer’in de arama çalışmaları sürdü.

TIR ŞOFÖRÜ ARANIYOR

Urfa’da sel sularına kapılan tır’ın sürücüsü Emin Ergün için yürütülen arama-kurtarma çalışmaları dün de devam etti. Ergün’ün dayısı Emin Ergün çalışmalarda 3. güne girildiğini belirterek "Kurtarma ekipleri her geçen gün fazlalaşıyor. 100 kişi civarında kurtarma ekibi çalışıyor” diye konuştu. Öte yandan Karayolları ekipleri de Bozova-Hilvan karayolunda çökme yaşanan noktalarda dolgu ve onarım çalışmaları da devam etti.

Adıyaman’ın Tut ilçesinde sel felaketinde sulara kapılarak kaybolan 2 aylık hamile Fatma Tekdal ile 1,5 yaşındaki kızı Zeynep Zümra Tekdal’ı arama çalışmaları sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yeniden başlatıldı. Balçık alanlarda eğitimli köpekler ile arama çalışmaları yapılırken, dalgıç polisler ise dere boyunda su içerisinde anne ve kızını aramayı sürdürdü.

BÖLGEDEKİ YAĞIŞ SÜRÜYOR

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yapılan son tahminlere göre hafta sonu deprem bölgesindeki illerde kuvvetli yağış beklendiğini duyurdu. Meteoroloji Danışmanı Prof. Dr. Orhan Şen, canlı yayında yaptığı açıklamada, "Yarın (bugün) bu bölgede şiddetli bir yağış görünüyor. Özellikle Antep, Adıyaman, Urfa’nın kuzey kısmı ve ilerleyen saatlerde Urfa’da dâhil olmak üzere, Malatya’nın güneyi, pazar günü de Diyarbakır, Mardin civarlarında şiddetli yağış var. Bu yağış yine sel, taşkın yapabilir. Büyük bir ihtimalle de öyle olacak" ifadelerini kullandı.

"ÇADIRDAKİ SÜREÇ PLANSIZ"

TMMOB Makine Mühendisleri Odası (MMO), depremlerin ve sellerin oluşturduğu büyük yıkımın, iktidarın bilim, teknik, planlama ve mühendislik gerekliliklerine aykırı uygulamalarından kaynaklandığını belirterek yazılı bir açıklama yaptı. MMO Başkanı Yunus Yener, depremlerin ardından Adıyaman, Urfa, Malatya’da yaşanan sellerde de can kayıpları, yaralanmalar ve mal kayıpları oluştuğunu hatırlattı.

Yener, yaşanan afetlerin yarattığı yıkımlarla ilgili şunları da sıraladı:

Çadırlara elektrik sayacı bağlanması, taahhütname imzalatılması, tarlalarına kurmak istedikleri geçici barınma yapılarına enerji, su, pis su bağlanmaması gibi birçok görevini yerine getir(e)meyen kamu kurum yönetici ve sorumluları sorgulanmalı ve hesap vermelidirler.

Yetersiz çadır ve konteyner alanlarında kalan yurttaşların yaşam koşulları iyileştirilmeli, bir an önce geçici yaşam alanları, kurulmalı; elektrik, su, gaz, iletişim ihtiyaçları bedelsiz olarak kamu tarafından karşılanmalıdır.

Kamusal hizmetler, kamu kuruluşları eliyle, yurttaş ve toplum çıkarları doğrultusunda verilmeli, yıkılan veya kullanılmaz hale gelen konutlar için alınan kredi borçları iptal edilmelidir.

Yeni toplumsal yıkımlar yaşanmaması için rant peşindeki bu iktidar mutlaka değişmelidir.

"ARTIK SİZE OY YOK"

Afet bölgesindeki yurttaşlar, depremin ardından şimdi de sel felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyor. Depremden sonra eşyalarını koyduğu depoyu sel bastığını belirten Yaşar Hamamcı, “Evden sağlam çıkan eşyayı bir bodruma koydum, bodrum çamur içinde. İki parça eşyamı kurtardım, o da selde gitti. Devlet gelip bir halimizi görsün” diye konuştu. Depremin ilk günlerinden beri kendilerini yalnız hissettiklerini belirten Kamber Yavuz da, “Cumhurbaşkanı hiç bakmıyor. Şimdiye kadar oyumu ona veriyordum bundan sonra bir şey diyemiyorum. Yanlış yapıyor” dedi.

Malatya’da yaşayan Şehriban Doğan da çadırların çamur altında kaldığını söyleyerek, kendilerine ne AFAD ne de Kızılay tarafından çadır verilmediğini söyledi.