SİZ KAYBETTİNİZ...
Biliyorum, daha seçime zaman var.
Ama “Siz kaybettiniz”. Bunu açıklamak istedim.
Neden kaybettiniz, biliyor musunuz?
Yapmadıklarınızdan değil. Yaptıklarınızdan kaybettiniz.
Ne yasa dinlediniz, ne kural tanıdınız.
Her şeyi çiğneyip geçtiniz.
Her türlü zulmü yaptınız.
Aklınıza geleni yaptınız.
Ağzınıza geleni söylediniz.
Suç sayılacak her şeyi yaptınız.
Size “Suçlusun” diyecek kimseyi bırakmadınız.
Gücünüzü böyle kanıtlamak istediniz.
Ve kaybettiniz.
İşte bu nedenlerle kaybettiniz.
Seçimin sonucu ne olursa olsun,
Siz şimdiden kaybettiniz.
Bakın nerelerde kaybettiniz?
***
Bizim sizi gördüğümüz her yerde kaybettiniz.
Biz sizi, 17-25 Aralık’ta gördük.
Biz sizi, “çözüm süreci”nde gördük.
Biz sizi, PKK militanlarını ülkede ağırlarken gördük.
Biz sizi, Dolmabahçe görüşmelerinde gördük.
Biz sizi, bütün bunları inkâr ederken gene gördük.
Biz sizi, FETÖ ile kol kola yürürken gördük.
Biz sizi, Ergenekon savcısı iken gördük.
Biz sizi, FETÖ’yü yıllarca savunurken gördük.
Biz sizi, sonra “Aldatılmışız” dediğiniz zaman gördük.
Biz sizi, önce kafa tuttuğunuz, sonra da el ele tutuştuğunuz her yerde gördük.
Biz sizi deprem felaketinde de gördük
Yıllarca övündüğünüz “imar aflarını” unutmadık.
Çürük yapılara tapu verirken de sizi gördük.
Depremin birinci gününde sizi göremedik.
İkinci gününde de yoktunuz.
Üçüncü günde harekete geçtiniz ama, artık çok geçti, binlerce canı kaybettik.
Bütün ulus gayrete geldi, oraya koştu.
Siz kendinizi kurtarma peşine düştünüz.
Gene ayrımcılık yaptınız. Bu durumda bile.
Gönüllü gelenleri kendinize mal ettiniz.
Kendinizden olmayana izin vermediniz.
Onca felaketin içinde bile derdiniz, kendi iktidarınız oldu.
Kendi vicdanınızda kaybettiniz
Siz kendi vicdanınızda da kaybettiniz.
Siz kendi içinizde de kaybettiniz.
Siz kendi haklılık duygunuzda da kaybettiniz.
Siz kendi ahlak değerlerinizde de kaybettiniz.
Siz kendi inancınızda da kaybettiniz.
Çünkü vicdanınızda, sizin vicdanınız da,
Çünkü haklılık duygunuzda, sizinki de,
Çünkü inancınız da, ortak inancımız da,
Yalan söylemeyi yasaklamıştır.
Kul hakkı yemeyi yasaklamıştır.
İftira etmeyi yasaklamıştır.
Hırsızlığı yasaklamıştır.
Bunları korumayı da yasaklamıştır.
Bize hesap vermeyi bir yana bırakın.
Kendinize nasıl hesap vereceksiniz?
Kendinizden nasıl kaçacaksınız?
Kendinizden nereye kaçacaksınız?
***
Tribünler “Hükümet istifa” sözleriyle inliyor.
Siz “istifa” sözüne bile dayanamıyorsunuz.
“İstifa” sözünü suç sayıyorsunuz.
İktidarı kendi mülkünüz sanıyorsunuz.
İktidarı kaybetmemek için her şeyi göze alıyorsunuz;
Baskı, şiddet, zorbalık, zulüm.
Ama artık her gayretiniz nafile.
Siz bir kez daha yeniliyorsunuz.
Milyonların vicdanında yeniliyorsunuz.
Kendi vicdanınıza da hesap veremeyeceksiniz.
Zorbalıkla yok ettiğiniz adalet kazancınız değil, kaybınızdır.
Siz kaybettiniz, bunu kabul edin.
Tarihin hükmü her zaman en kesin yargıdır.
Biz unutmuyoruz, siz de unutmayın...
Erdal Atabek