YENİ DÖNEMDE TAKLACI GÜVERCİNLER OLACAK MI?
Yerel seçimler geldi çattı, belediye başkan aday adayları başvuru tarihi 21 Kasım ile 28 arası yapılacak. Adaylık tarifesi de açıklandı, başvuru ücretinin düşük olması çok sayıda adayın çıkacağı söylemi öne çıkarıyor. 1987'den beri yaşadığım Çiğli'de her dönem 20 belediye başkan aday adayı çıkar. Bu yıl sayı 30'u bulur diye düşünüyorum. Temayül yoklaması olur mu bilmiyorum, ama olursa aday adayı sayısı 10'a kadar düşer. Birçok aday halkta karşılık bulmaz diye düşünenlerdenim.
Vizyontele filmini birçoğunuz defalarca izlemişsinizdir. Deli Emin rolündeki Yılmaz Erdoğan, güvercinlere yem verirken onlara kim olduklarını anlatmaya çalışıyor ve yedikleri yemin hakkını vermesi gerektiğini imalı laflar ile anlatmaya çalışıyor. Orada şunu diyor: "Yiyip içip gezmekten başka işiniz yok. İçinizde takla atmayan ve kendini keklik zanneden güvercinler var. Koca bir günü iki takla ile geçiren var.", aslında hanginizden bahsettiğimi siz çok iyi biliyorsunuz. Burada isim verip sizi arkadaşlarınız içinde rencide etmek istemem, ama bu böyle gitmez. Bundan böyle takla atmayana yem de yok. Sen takla atma, o atmasın, ben mi atacam diyor.
Deli Emin çok da haklı. Bu durumu Çiğli'nin beş yılı ile değerlendirirsek, Çiğli'de reklam dışında hiçbir hizmet üretilmedi. Birkaç kişi dışında, bu reklamları paylaşıp hizmet diye millete yutturmaya çalıştılar. Yani birçoğu, halkın verdiği oyun karşılığını veremedi. Ama onları o listeye yazan başkanın istediğini verdi. Yine bir
Kaç kişi dışında kimse ekrana çıkıp parti politikasını konuşmadı, ya da seçim çalışması içinde mahalle toplantısı yapıp oy istemedi, ya da ülkenin kötü gidişini konuşmadı? Elinde parti bayrağı ile sokakta dolaşmayı çalışma saydı. Başkanın takdirini iki takla ile almış olabilirler, ancak halktan aldığı oyun karşılığını veremedi. Emin olun, bugün ön seçim olsa, halkta karşılık bulamazlar. Bulacak olanlar bir elin parmağını geçmez. Burada üstüne alınanlar çoğunlukta olacaktır. Deli Emin'in dediği gibi, elbette, isim verip sizi rencide etmek istemem. Birkaç kişiyi tenzih ederek bunu söylemek zorundayım. Sizde kim olduğunuzu zaten biliyorsunuz.
PEKİ, YENİ DÖNEMDE NE OLUR?
Meclise aday olacak arkadaşlar, kendilerine güvenip halkın karşısına çıkar mı, ya da kendini nasıl anlatırlar, anlatabilirler mi parti politikasını? Yoksa garanti gözü ile baktıkları başkan adayları karşısında taklamı atacaklar elbette. Bu süreç içinde de yine taklacı güvercinler olacaktır. Aday olacak arkadaşların etrafında, bu sefer de çoğunluk bunlardan mı oluşacak, yoksa gerçekten halktan aldığı iradeyi meclise yansıtan başkanın değil de çiğli halkını temsil eden bir irade mi ortaya çıkacak? Seçilecek kadrolar hangi liyakata göre seçilecek, mesela içinde şehir plancısı, mimar, avukat, mali müşavirler olacak mı? En önemlisi, proje üreten sağlam bir kadro olacak mı, ya da bu Parti’nin politikasını anlatabilen tozunu toprağını yutmuş kadrolar mı olacak? Yoksa hiç Parti’nin kapısından girmemiş, ilçeyi bilmeyen, kimsenin tanımadığı akraba ya da okul arkadaşları mı oluşturacak? Yine.